Sakın Yumma Gözlerini

...

şiir dökülür gözlerinden
öyleyse sevmeyi seviyorsun
hala öncü yıldızı
petek petek dağ kokusu
şivan gecenin karanlığına koşansın
hala kehribar
maşukta diyebilirim sana
bir aslı bir muhabbet kuşu
umut kuşanmış hayal...

gökyüzü kırılır bitmez son
kırılır Marina çukuru kartal kanadı da kırılır
ısıdan sıyrılır güneş
tükenir derya-i nur elmasta
ansızın devrilir bir ceviz ağacı
yastığında hicran
sakladığın kadar yanarsın
sevmeyi seviyorsun dua gibi
şiir dökülür gözlerinin damağından...


öbek öbek bir grup gençlik
desene nice çocuklar vuruldu mevsim dönümleri
kader değil papatyalar da solar
köprü altları ince ince kar
vefası eksik bir yar
soluk bir rüzgar
diş çürümesi
baş ağrısı
depresyon paltolu olsa da eylül
dönence hayat
hayli sevmeyi seviyorsun zira samanyolu tiradın
tiradında avluda koşuşturan çocuklar
yine de 'canımı verem' diyen şair gibi şiir dökülür gözlerinden...

öldürse de hislerini ve beklerken sevgilini
deminde
bir dilim ekmek
sıcak çay
pamuk şekeri baş döndüren şarap
mavi deniz
hatta kum tanecikleri
boğum boğum olsa da bir çığlık
yamacın unutulmamış tanrı
nahoş çektiğin çile
ne olacak insafsız hayat izleri
ve biraz gam
sen sadri
sende bir gazel
derinden çekersin
tütününde sayamadığım sevi ürkek çiğdemler gibi...



seviyorsun belli şiir dökülür gözlerinden
mor
yeşil
siyah
beyaz
gri...

sevmekten korktum hep tut ellerimden
tut ki söyleşelim Eğin türküleri gibi

gözlerin şiir
zamana ayarlı saat gibi sakın yumma gözlerini...