Sayıklama
yok yere sığındım
yaz yağmurlarının gelip geçiciliğine
oysa üşüyor derinlerim
çıplak bir iskele yokluğunun ötesi
vurgun yemiş kızıl mavi takılı göz ucumda
ağzım dilim uçurum
hüzün
paslı bir kelepçe boğazımda
ne zaman yutkunsam
kanadı kırık bir düş olurum
uçamam yamaçlarına
gözlerinle dilin arasındaki köprüdeyim hala
ne bir adım öteye gidebiliyorum
ne de ardıma
ten kokusu tüterken anıların
notaları ıslak bir şarkı saklı avuçlarımda
oysa
bir beden dar bana bu dünya
ya çok erken gelmiş
ya da geç kalmışım
anla !
gün yorgun hep
dilsiz geceler çığlık çığlığa
işte öylesine dönüyor günler
uğultu , vızıltı ve karmaşa
bir de şu ünlü fil sesi
vuvuzela
kırlangıç kuyruğunda yanık
sürükleniyorum açığına
yelkenleri kırık
rotam belirsiz
pusulam da yok
gerçekten doğru mu
martılar da sessiz ağlar mı ,
lodosa kaç var acaba ?
06 / 2010 SIĞACIK
oysa bir beden dar bana bu dünya ya çok erken gelmiş ya da geç kalmışım anla !
kesinlikle harika kesinlikle okunası Ayhan Hocam ...
baştan sona bilen kişi şiiri duygu ağırlıklı diziliş ve şiirsel bir şölen..tebrikler bir kere daha..👍👍👍👍👍👍
"oysa bir beden dar bana bu dünya ya çok erken gelmiş ya da geç kalmışım anla !"
Bazen aynını düşünürüm,çok erken gelmişim Dünyaya..
Güzeldi,kutlarım..
Her sayıklama gerçekten izler taşırmış ya..
paslı bir kelepçe boğazımda ne zaman yutkunsam kanadı kırık bir düş olurum uçamam yamaçlarına
Yüreğinize sağlık çok güzel şiir...
martılar da ağlar mı , lodosa kaç var acaba ?
final müthişti Ayhan bey...ve etkili bir sevda şiiri okudum..kutluyorum