Sen İnsan-Kerberos(Üç Başlı Cehennem Köpeği)
Cümlede   yeri  yok  bir  yer,
Deyimdeyim. 
Belki  zorlasam  benzeşir/im;
Küskünlüğüyüm  dağın  fareye
Oysa  fare  can   havlinde,
Kuşkusuyum  toprağın   suya
Oysa  su  deniz  sevdasında.
Dar  vadi  yamacında   
Durmuş ,
Susmuş ,
Bekliyorum .
Bekliyorum
Yer  çeksin, yel  değsin,
Bir  umut;  
Aşağı  yuvarlanıp  heyelan olmak,
Setleyip  Fırat'ı  yatağından
T/aşkın  N/il'ine  kavuşturmak
Alnımın  terini  aşka    sunarak.
Aşkı  tenimden  iç ey  yar,
Ve  ekmeği  yüreğime  banarak!
Kolay mıdır  aha  vaha  sarıp
Sevgisiz  ve   kurak
Açlığın  açlığını  doyurmak?
/'Ben'i  iki   cümleye  sığdırıp  boğmayın/
Ey   hayat!
Koşumunda  at
Köpekliğinde  sadakat  değilim.
Kalıpsız,  çırılçıplak
Bastım mı  inler  toprak
Topuklarım  çatlak,
Tek  bildiğim
Ardıma  bakmadan hayatı    adımlamak.  
Gözümdedir  sevdiğim  renkler
Ağaç ;   yeşil  yaprak
Deniz  çiğit, gök  mavi;
Avuçlarımda  acıtırım
Çakıl   ve  dikeni.
Tok  kaldırmaz,
Aç  öldürmez   sofrası  ellerim,
Hoyrat! 
Ardımda    nice  feda/im  hayat,
Susar  sesime   esrar,
Batıni'yim...
Keş  işleme/dir  yüreğim,
Berdel   gelinler  ağlatır  
O/yasında ;
Sert  eser,
Erken  göçerim.
Kül  ve  duman
Bölüşürken hayatı  kıtalar,
Demir   dağların pasından  soludum nefesi;
Gökyüzüne  şah  eser,
Her hüzüne  per nişan yıldızlar
Ki onlar ki
Ummanı/ umarı  cehennem!!! 
Gelin  insanlar!
Kudüs , Roma ve  Londra;
Üç  köpek  koşuyor  geceye,
Ulurlar  arımın ortasına
/'Sen'i  iki  kelama  sarıp  susturmayın.../
Üç  beyaz  köpek avlanır,  elmas gecede
Yaralı aslan, düşer ellerine   Afrika, 
Klimanjaro'nun     eteklerinde
Kara   antilop  söyler   şarkısını;
Kara  ananın,  kara  yüreğinde
Karadır   ölüler,
                  Beyazdır  ölüm.
Kar  yağar   başıma,  düşüme,
Suskunum!
Ama   ben   ne  kül,  ne  duman,
Ne  ateş, ne  yanan.
Ne  vakit ki   'ben'  'sen'i  ansam
Bir   tabu  tutuşacak;
Gözyaşlarım  yanarak,
Yüreğime   sıçrayacak,
Beynim   tutuşacak,
Ve  ...'Sen'!!! 
Üç  beyaz  lah/it  saldırır  altın  memeye,
Çırpınır  Amerika ,
Aztek    kendi   sunağında kurban  güneşe,
And'lardan    kan   devşirir
Amazonun   kollarında    uyuturken    kızıl   acılarını;
Kızıl   ananın,  kızıl   yüreğinde
Kızıldır  ölüler,
                  Beyazdır  ölüm.
Yağmur   düşer   gözüme,  döşüme,
Suskunum!
Biliyorum 
Bu  gecenin  ardından
                         Gün  tutuşacak,
Ben  tutuşacağım.
Şehir  tutuşacak,
Kuşlar  kanatlarında   ateş   taşıyacak,
Yangınlar  dağlara   sıçrayacak,
Nehirler  tutuşacak
Kainat  ellerime  sığınacak  
Ve...
Üç  beyaz  şah/it  
Kanını  çeker  toprağın  damarlarından ,
Kederi     çoğaltır  petrol  mavisinde.
Bozkırın  çığlığı Asya'da  vurulur, 
Buda/nır  tarih  çınarı
Himalayalar'dan    savrulur
Sarı   nehrin  cesedine   söyler  aşkını;
Sarı  ananın,  sarı  yüreğinde
Sarıdır  ölüler,
                 Beyazdır  ölüm.
Tufan   çöker   ömrüme,  yüreğime,
Suskunum!
Üç  köpek ırzına  geçmiş  dünyanın
Binlerce  yıldan  beri,
'Üç  köpek' anadan  üryan;
Doğmuş, kahpe, yılan , 
Orta doğu  kesişiminde
Kutsallığı  sorgulu  coğrafyadan. 
Ne  çok   kan  ve  can
Babil,  Asur  ve  Mısır'dan
Hitit  güneşini  batıran  /çalan
Kerberos !, 
Üç  Başlı  Cehennem   Köpeği...
Üç  köpek  eski  ahitten kopup,
Ay  ovaya  inende
Zincirini  kırıp,
Dişini  kafa  derisine   geçirip
Boğdu  esarete kuzeyden güneye
Kardeşlik  şarkısının  soyunu.
Bir  tanrı  doğurdu
Eski   ahit
Yeni  dünyanın  kanından;
Doğan  tanrı ad  koydu açlığına:
'EM/en/gerek  masum  kanını,  
PER/fahişe  anadan  doğmayım,
YAL/takçı    bana  her  millet/zillet!'
Saldırdı  beyaz   ölüm
Kara,  kızıl,  sarı  geceye;
'beni'  arar,
Biliyorum.
Ama   ben   ne  kül,  ne  duman,
Ne  ateş, ne  yanan.
Ne  vakit ki   'ben'  'sen'i  ansam
Bir   tabu  tutuşacak;
Gözyaşlarım  yanarak,
Yüreğime   sıçrayacak,
Beynim   tutuşacak,
Ve  ...'SeN'... 
Beynimde Çıldıracaksın!
Ama   ben   ne  şair, ne  ozan;
'Sen'i  anlatamayan.
Ne   vakit ki  başarırsam
Kurtulacak  suskunluğum ellerimden!
Ey alnı  ter, elleri cehennem,
Yüreği  sabır !
'Sen'  insan!
'Ben'   kahır
'Ben' de  'Sen'  yansır!
/Kehribarımın eşsiz  katresi 
'SEN'
Bu  bir  mısralık  iş  değil
Doğrul,  başını  dik tut  
Kardeşlik  sofrasına  otur
Ve   saldır
Bu   esaretten kurtul .../
 
Üç  köpek   uludu,
Yavru  tanrı  doğruldu
Yüzyıllarca   beriden;
Doymayan  açlığı  ile
Ardında   her  dil her tenden  
Çıyanların  sırtında şahlanarak.
Önüne  kan,  gözyaşı  katmış  geliyor
Üstüme;
Kerberos    avdadır;
Üç analı
Üç  başlı  cehennem  köpeği;
Düşleri,    umudu,  barışı 
Bizi   biz  edeni 
Yer  bitirir,
Biz  bittikçe
Beyaz  ölüm  tavlanır...
Kan   içinde üstüm başım,  
Kaçarım  yok, sen  sevdasındayım,  
Sen   kokuyorum
Ve  korkuyorum.
'Sen'  insan!
'Ben'   kahır
'Ben' de  'Sen'  yansır!

Heycanla okudugum ender guzel şiirlerden bşrşydş. tekrar tekrar tekrar okumak için sevdiklerimin arasına sessizce bırakıyorum
İnsanın aslı topraktır. Ama suyuna bağlı her şey; çünkü çamur da ondan, hamur da ondan gelmekte. Hamuru sağlam olanların uyuşukluğundan olsa gerek çamurun egemen oluşu. İnsanın serüveni bir roman detayında işlenmiş dizelerde. Kurgu ve üslup harikası dizeleri okurken bir filmi seyretmenin keyfini tadar gibi oluyor okurunuz. Betimlemelerin mükemmelliği veriyor o tadı. Çok keyifliydi okumak. Kutluyorum. Nice paylaşımlara...
Yorum yapma özürlüsüyüm ancak betimlemeler öyle çarpıcı ki; düşüncelerimi zorluyor, duygu yoğunluğu zahmetsiz içine alıyor satırların tepeden tırnağa ustalık hakim hayranlıkla okudum ancak bir kez okumak yetmeyecek bana tekrar 😙😙😙 Ki; şiir adına fazlasıyla feyz alabileceğim şiir
Var olunuz. Teşekkürler paylaşıma.