Sevmek Sevişerek Tene Bulaşmak Değildir
''Sevmek sevişerek tene bulaşmak değildir
sevmek, en derin duygularla ruha ulaşmak demektir''
aşka açılan hayat penceresinden
nilüfer saflığında girmeli kalbimiz
öylesine berrak olmalı ki
ve öylesine temiz
ancak böyle anlaşır sevgilim
seninle beden dilimiz
tut nefesini nefsinin
her bir tarafı, günahla dolmasın terazinin kefesi
kucakladığın
sarıp sarmaladığın şefkatin babası ol
aç çocukları emzirsin bırak göğüslerim
tüm zorlukları severek göğüslerim
ta ki, bir gün analığım
ve ninnilerim tükenene kadar
sığındığım gözlerin olsun
o bile bana yeter
hep yokluğunla terlemedi mi nasılsa bu tenim
hangi dönemeçten dönsem
sana çarparım
ve hep umut ekerim yokluğunun toprağına
bir fidan daha boy verir içimdeki sevgi
ne zaman üşüsem
sen yağarsın yağmur yağmur
ve su serpersin yüreğime
ve alıp gidersin beni benden
ben hep sen olurum beş vakit
''varlığınla yok olur ancak bu elem
yüreğime seni kazımakla bitmedi, hala bu kalem''
saçlarımdaki akları
okşar mı yine parmakların
feri azalmış gözlerim
ışık olur mu sana
titrek ellerim
ürkütür mü
içimdeki buz üşütür mü
güneş olabilir miyim artık karanlığına
avutur mu kimsesizliğim
susturur mu isyanını sessizliğim
ölümsüzleşir misin
yaslı tebessümümle
öyleyse
varsın uzaktan sev beni ölesiye
fark etmez dokunmasan da olur
umutlarım gözlerinle de yol bulur
lakin artık,
ne ben on beşinde bir tomurcuğum
aşk bahçesinde
ne sen o bahçeye girmeye hevesli bir hırsız
ne sen yağmur kokarsın toprağında
ne ben çiçek açarım o toprakta
biz ayrı bedenlerde solar gideriz
ve ömür biter bu batakta...
şiirin girişi zaten filozofça,
ben bu kadar güzel olur diyorum,
ve şairliğimden utanıyorum