Şeytan Der Ki...

Mücevherler vereceğim sana
Zümrütler,yakutlar
En yüksek mevkiler,saraylar
Daha çok iste...
Altın tasta içeceğin ateş suyun
Hiç doyuramadığın "tamah" benim

Şatafatla otur makamında
Zahmete katlanma
Ekmeğin için terleme
Alçakça iste...
İçine gireceğin unutuş nehrin
Hiç bitmeyen "tembellik" benim

Kendinden zayıf olana acıma
Mutlulukları yık,neşeyi söndür
Pişmanlık duyma...
Alevli labirentte göreceğin karanlığın
İçinde susturamadığın "kıskançlık" benim

Dize getirdiklerinle övünmeye başla
Vaatler ver,ödüllerle kandır
Boyun eğme...
Tadacağın sonsuz gazabın
Hiç utanmayan "kibir" benim

Hatırası olan herşeyi savur duvarlara
Sevdiğini söyleyen kalpleri kır
Onların gerçeğini kabul etme...
Düştüğün ateş selinde yalnızlığın
Hiç yenemediğin "öfke" benim

İzin ver ihtiras yılanlarına
Saflığı yırt ve tükür
Şehvetin şerbetini doldur
Kutsal kasene sakınma...
Cehennem köpeklerinin çığlıklarında parçalanacak etin
Rahminde yuvalanan "günah" benim

Cennet masallarına inanma
Sahte güzelliklerin esirisin dünyada
Adaletsiz özgürlükte kaybolma
Gel...gel benimle
Cehennemde efendiler olacaksın
İçinde hiç söndüremediğin "nefret" benim

Topraktan yaratılan zindanına hapsolma
Bak ....! Alevlerin üflediği kumlara
Kristalden aynalara dönüşürler
Orada kendini göreceksin
İçinde şekillenen "şeytan" benim

Ben Sen'im

08.09.1997