Şimdi Adım Batsın

duyuyor musun
canhıraş elimden alınırken kitaplarım
biliyordum her bir dokumun düzensiz bölüneceğini
tavan arasına sığınan çocukluğumun bağırması aklımda kalan
''dokunmayın ''
biliyordum duyanın olmayacağını...


hatırlamıyorum en son ne zaman doğayla konuşmaya başladım
tabiat güzel ama öfkelendiğinde kırıp geçirdiğini gördüm
savrulan her hazanda içimdi yaşam çelen
duygusal karşılığımın geleceğine dair ne şarkılar söyledim
bir bilsen
taklitsizliğime yazıklar olsun


ritim nasıl anlatılır
peki ya umut
ey tanrısız anla
Allah vergisi ruhumun kafasını hiç boşaltmadım
zamana ne mutluluk fotoğrafları astım
etrafımda döndüğüm vakitte çarptı sesin yüzüme
ilerlememeliydi yaşamsızlık
bir tabloya bakar gibi öncesiz ve sonrasız
beklenen bahar cemreleri gibi nevroz kutlardı gözlerim
yalnızca beni sevdiğini düşünmek neydi biliyor musun
ışıklı ve gölge oyununda dans ederdi gururum
evreni hiç böylesine büyütmemiştim
ya yaşam uğruna yendiğim ur
bilmem nasıl anlatılır...


senli satırlara ödünç bıraktım
gözlerimi, kulağımı
hafıza dağınıklığında eşdeğer
ihanet etmedi ahbap dost
ya sen
kimden duydun sanatın içinde öldüğümü
benliğime hibe edeceğin bir şiiri hayat öpücüğü saydın
basitmiydi bu kadar beni nasıl üzdün
kim canından güzellikleri söküp alan
samimiyetini kendi yolundan caydıran kim ki
yetinde sözde mavi bir renk sundun
bende bıraktığı beni içine alan mahrut
parelelinde ezip geçen bir silindir
ne konuştuğunu anlayamadığım bir dil
yetmeyen iki gözüm ve inandığım acı gerçek
eğer kâinat aydınlık olsaydı aşk olmazdı
olmadığı kadar aşksızdın yazık
duygusal çöküntüm
gücenmeme sebep melankolim...


gözyaşlarımı sakladığım için
biraz önce caddeler boyu Tunus'u adımladım
şekli ne olursa olsun
ömür kadar kalbimin avuçlarında derinlemesine sızlayan bir ümit
şimdi kanatırcasına yine avuçlarımdan hayatı sıyıracağım
bir daha çocukluğumun elini öpmek mi
çocukluğumla empati kurmak mı bir daha
şaşmaz espirili duyguya gem vurmayacak hislerim
anlıyor musun
doğaya inancım tam birazdan karayel esebilir
seni nerede bıraktığımı sezmek zor değil
''dokunma bana'' camın parçalanmış efektini düşün
öyleyim
kurduğum köprülerin yıkılacağını zaten biliyordum
buna rağmen her an şimşek gibi hücrelerimdesin


biliyor musun
adımı adın gibi sayıkladığını sanmıştım
şimdi adım batsın...

24 Mart 2012 416 şiiri var.
Beğenenler (22)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (20)
  • 13 yıl önce

    yalnızca beni sevdiğini düşünmek neydi biliyor musun ışıklı ve gölge oyununda dans ederdi gururum evreni hiç böylesine büyütmemiştim ya yaşam uğruna yendiğim ur bilmem nasıl anlatılır...


    Bölü bölüm gitmeli bu dizeleri...

    Yalnızca beni sevdiğini düşünmek neydi biliyor musun? şu dize,evrenin merkezi olmuş ve şiire yeni bir kapı aralamış (sayende)

    Bilmem nasıl anlatılır diyen şaire,öyle bir anlatmış ki,okuruna tek söz kalmamış...

  • 13 yıl önce

    Evet Hocam, şiir okumayı sevdiğim kadar yazmayı seviyorum hatta bir filmin mimaristi olsam kim bilir nasıl yazardım 🙂

    ziyaretinize teşekkür ederim... Paylaşan herkese selamlar olsun.

  • 13 yıl önce

    Hüzünlü bir aşk hikayesi gibi, ama ne yaparsınız ser de şairlik varsa herşey yazılacak olduğu gibi, Aslı hanım da onu yapmış kutlamak lazım içtenlikle...👍😅👍

  • 13 yıl önce

    yüreğinden dökülen her söz kabulumdur aslım...

    haklı serzenişin duyulmuştur şairem.. selam ve sevgi ile...

    geceye senle merhaba👍👍👍

  • 13 yıl önce

    Zehir zıkkım olsun adı,

    Biraz insafsızca gibi görünse de şiirin içeriğine içimden gelendi...

    "ışıklı ve gölge oyununda dans ederdi gururum evreni hiç böylesine büyütmemiştim ya uğruna yendiğim ur bilmem nasıl anlatılır..." işte bunun için bile değer...

    Öptüm seni Aslım,sevgiler...