Sobe

bir...
iki...
üç...

sağım solum sobe

uzaklaştığımda soğuk
yaklaştığımda sıcak de

masmavi gün
dalgalar yine sahilde

/göğsünü delmekte iskelenin


sallana sallana dolaşıyorlar
denizin aylak çocukları
bazıları tüttürüyor dumanını acı bir siren sesiyle

telaş içinde martılar
gün batmaya yakın

/ne zaman batmadı ki


canlanıyor tuz kokusunda anılar
sayfalarını döküyor
bitmeden kapadığım kitaplarım

/ve gün...

batıyor



vakit su
cenderesinde şehrin
bir kuzeyinde bir güneyinde yelkovan
geç, erken

/geçerken


rüzgarı arkasına alanlar
dik yürür yokuşlarda

seni arıyorum
gözlerimde parlayan denizde
koruluğun giz yataklarında
çeşmesinde,
durağında,
iskelesinde...
martılar süzülüyor
Beykoz sırtlarında
elma dersem çık
armut dersem de
ne dersem çık artık

bir...
iki...
üç...

sağım solum sobe

hadi, çok yorulduk
yakınlaştığımda sıcak de
uzaklaştığımda soğuk...