Süveyda İçli Türküm...(son)

Ardışık günlerin toplamında bıçak sırtı zehir düştü
Olmazın olurunda yapabilirliğin kuşkusu düştü
Kırıldı gün kapıyor gözlerini
Çığlıklarıyla yere damlası göz ucunda yaralı serçe düştü...






Ah....süveyda
Kirli elleriyle çirkin niyetlerin hoyratı
Gevrek gözleriyle ufuklarımın tan rengini emdi katranın
Susmuşluğu çıldırış tüketilmiş yılların
Bozuk para hesabı harcandı vefalarım
Gölgen keş zihin kalabalığımda
Umuda siyahın en siyahı manasız adın düştü..







Yanık ezgilerimde vurulmuş güvercinler
Silahı belinde renginle amansız vurgunluğun
Tası tarağı toplatıp öfkemize aykırı telaşlar sundun..




Oluk oluk gökkuşağının rengini çalan
Zifire bekçilik eden şahmeran...






Nabzı tutulmuş kaderin
Issız ve tenha parkında
Kavgamın penceresinden çocuk telaşıyla
Miadı dolmayan sancımaları andı gözlerim
Gölge gölge cananı çaldı kor rengin ...






Süveyda,
Hayalin gafil avladı kırk haramiyi
Emsalsiz zaferin güneşi tecrit
Sükuta dem vurdu zalim safların...
Derin harlayan sözleri susturdu kefaretin...







Cihan sarayının zifirden meşalesi
Nefes ordularının ürküten sefer
Münafık'ın yüzünde kara gölgeli dost
Halis yünden yapılmış kumaşları kesen güve
Zehirli dişleri geçirgen,pare pare çırpıntının sahibi
Süveyda!!!
Umutları tüketme
Anıları ısıtıp acılara gerdirme
Süveyda son duada
Izdırap tüten bir yürekle derisi yüzülmüş ceylanların ahında paye
Teessürden damlalar yorgunluğuma
Yakamdan düş süveyda...






Öyle asi
Öyle deli
Bakma bana süveyda.





Al çığlıklarını yokluğa emanet götür
Eksikliğin olmaz yoksunluğunda
Kelimelerden uzak başka iklimlerde urgan ol
Asılma düşlerime
Uğuldama süveyda...






Keşmekeş zamanların baş döndüren lal_i
Bade.-i sevileri karartan esrar
Kır artık zincirleri
Çek gölgeni süveyda....
Ömür bentlerini daha fazla ağlatma...




Öyle asi
Öyle deli
Bakma bana süveyda.