Suya Düşen Kir
ölüm replikleri sahne ötesi
yaşam oyununun perdesi zaman
kırlangıç yağmurları öğütür mevsim
'it ürür, yürür kervan'
zehir zıkkım, cadı iksiri kanar dudağım
uykulu gözlerim gök mavi safir
onur öykülere sürgün
hak, hukuk hakir
karanlığıma sarmaş dolaş düşse de iki damla çiy
süt beyaza öykünür masallarım
masumiyet sokağında buğu tüter suçluluk
saldırgan iştaha sunulur bikir
devasa anıtlara kazınsa da saygınlık
öz benlik fakir
saklı sarnıcında ruh yaralar ruh
kendi ekseninde ikiyüzlü dostluk
insan insana kir
çığlıklarım su yüzüne düşen kan
duygu havanında dövülür ezgi
dilimde es.kir
nemrut çarmıhlara asılır la
bir majör bemol yaratır hükümran
binlerce minör diyez fa.kir
ciğerler dolusu çoğullanır çirkef
hangi sabun temizler karayı
ucube kalem izlerini hangi peş.kir
aymaz ağızlarda yalanla çiğnense de yakamoz
suskun su bakir
soluk soluğa talan
kusmuk kusmuğa zikir
alın yüz arası körlük
algısız fi.kir
kir... kir...
suskuma aldanmasın akbaba
güle, bülbüle inat
anka kanatlarımda taşıyorum aşkı, kafdağı'ma
kafdağı'm yalnız değil...
19 ağustos 2009
Bu şiir, Ortanca Aylık Sanat ve Edebiyat Dergisi'nin 22. Sayısında yayınlanarak, şiir severlerle buluşmuştur.
Kir düşmesi alışılmış bir anlatım değil. Bilineni kirlenmektir ki bu bağlamda (suya karışan kir) daha uygun olabilirdi.
Bir bölümdeki müzik terimlerinin yoğunluğu, daha az kullanılmasına ve belki öteki dizelere de serpiştirilmesine göre, adeta bilgiçlik havası estirmiş.
Duygu, kurgu, anlatım, ses... tümüyle uyumlu ve zengin.
Dergide yayımlanmayı hak etmiş.
İçtenlikle kutluyorum.
Var olan gerçeklerin içimize yansımasını şiirde anlatmada iki yöntem vardır, Şiir kitlelere yönelikse kitlelerin her kesimden oluştuğunu düşünüp imgeleri daha çok sezdirecek biçime sokmak gerekir. Okur bir şiir çevresiyse o zaman şiirin imgesel değerinde serbest olabilir şair. 'zehir zıkkım, cadı iksiri kanar dudağım uykulu gözlerim gök mavi safir onur öykülere sürgün hak, hukuk hakir' dizelerinde belirginleşen toplumsal yaraların içsellştiği ve imgelerin sezilebildiğine tanık oluyorum. şairin felesefesindeki var olan sorun 'masumiyet sokağında buğu tüter suçluluk saldırgan iştaha sunulur bikir devasa anıtlara kazınsa da saygınlık öz benlik fakir' suçluluğun onura olduğuna olan sorundur. özlerinde yoksun olan ve masum olduğunu savunup suç işleyen ama yine de suçlu addedilmeyen kişileri görmek suç ve cezadki haksızlıkların süregeleceğine tanık olmmuş, bu onda içselleşmiş bir dert olarak durmaktadır... Güzel bir şiir çalışması , emekle ve yeteneğin birleşmesidir. Tebrikler Nuriye hanım ,umut sürüyor.
Bizlere biraz geç ulaşmış ama genede tadında bir şiir
Kaçırmadığıma sevindim . . .
Tebrik ederim . . .
Saygım kalsın . . .