Tabula Rasa
I.
Üzerine kuş ölüleri atılıp durulan eski bir rüya için
Ön sıralardan yer ayırdım ikimize
ve iki yağmur ısmarladım
Bulutların kafeteryasından, biri açık
Mesleğim iskele tamirciliği
Bu kente yeni başladım
Atılacağı eli bekleyen karşıt anlamlı taşlardan
İnsan heykelcikleri yapıp doğaya fırlatıyorum
Gövdelerine uygun duyguları arayıp bulsunlar diye
Oldukça eski bir rüya bu
Uzakları uzaktan izleyenlerin göremediği
ve yıldız kanıyla yazılan öykünün tam ortasında
Adamın göğsüne batırılıp bırakılan boş levhanın
Dibinden turna fışkırıyor
Nöbetçi koro toplanıp önemli kararlar alıyor;
Karanlığı özenle bulaştırmalıyız
II.
Cumartesiyi tünel kazarak
Pazara bağlayan turuncu bir geceydi
Hatırlamak kaç paraydı, hatırlamıyorum
Yüzünü avuçlarıma teslim etmiştin
Sonradan fark ettim avuçlarıma kurulan tuzağın
Melek mezarı olduğunu
Cüzdanlarda dolaşan tanrılar kameralarıyla
Bizi yakaladığında
O Kırmızı kelimeyle öpüşüyorduk
Bişi yok aramızda, biz sadece ışığız
Bakışlarında ucuz cehennemleriyle
Toplandılar etrafımıza
Dönüp onlara öyle bağırdım ki
Ateş bile şapka çıkardı dilimdeki realizme:
Onsuz boğazımdan geçmeyen bu ülkeye
Kalbimin ölüsü bile yeter lannnnn!
Sesimi kenara çekip inancımı içeri aldılar
Çıktığımda her yer çamurdu, sen gitmiştin
Yerine devletleri yıkma isteğimi koydum
Bu dalgınlığı on beş yıl sakladım anlamın dibinde
Politikleştim yenilgi peşinde koşmaktan
Ayaklarım yürürlükten kalktı
Sen bir klarnet kiralayıp yıldızların sesini kısmıştın
Üzeri gazze'telerle örtülmüş uygar dünyanın
Kafatasıma bıraktığı böcekleri temizlemek için
Yaşam, ölüm, Spinoza ve birkaç bardak anne
Aynı atölyede mercek yontuculuğu yaptık uzun süre
Aramızda en yaşlımız ölümdü ? ölüme karşıyız
III.
Şiire kırmızıyı bulaştırdığım için
Bu durmadan yumruğunu yediğim şehir
Fotoğraflarımı çekip istasyonlara asıyor
Bir grup yasa dışı kırlangıç
Örgütlenip üstünü siliyor öfkemin
Kuşlarla aram iyi
Bana gidenlerin bakışlarını getiriyorlar
Ya siz! Sevgili boşluk
Gökyüzünün askeri ücretle çalıştığı bu ülkede
Üzerinize giydiğiniz uçaklarla
Nesi oluyorsunuz kırmızının?
Tamam, sana başka sorular sormayacağım
Söndürebilirsin Türkçenin altını
Üzerine topraklar atılıp duran eski bir aşk için
Ön sıralardan karanfil ayırdım ikimize
ve iki öpücük yarası ısmarladım
Umutların coğrafyasından; biri açık
Sehpanın üstünde duruyor, işte orda
Çıkarken almayı unutma
20 Aralık 2012

mest oldum desem yeridir...
Kuşlarla aranız iyi ama gidenlerin bakışları mutluluk getirir mi şair...Oldum olası korkmuşturum gurbet bakan bakışlardan...
ben bu şiiri çok sevdim...Tebrikler değerli kaleme...
güne dizelerinizle başlamak çok iyi geldi
Kuşlarla aram iyi Bana gidenlerin bakışlarını getiriyorlar
takılı kaldım burada
cümlelerle kelime oyunu felsefeniz mükemmel
tebrikler şair