Tek Düğmesi Kopan Ceketin Cebindeki Şiir

"İnsan yola koyulunca ne çok dökülene rastlıyor."*


sessizliğin incinmemiş sesiyle söyledin bu hayat şarkısını

bir delikanlı en toy hâliyle gelip oturdu göğsünün hasretine

sözcükleri yitip giden bir zamandan seslendin

şimdi hangi mevsimi göbek bağından çözüyor ellerin

 

gitmenin adını bir taşa yazılan isminle öğrettin

kendini aynalarda incitmişler kadar yeni

ve tanıdıktı vedan 

kaç rengin solgunluğuna boyandı yüzün

yüzün kaç şairin sesinde titredi kimbilir 


zamanın asık yüzlü çehresine

güleç sözcükler diken bir terzinin marifetiydin

çıktığın her yol 

tuttuğun bir dalın sevinciyle büyüdü mevsiminde 

büyüdü ceketine gizlenen yarım satırların sakladıkları


uzaklara adanmış kavuşmalar giyinirken gece 

sen çiçeklerin gülüşünde göğe uzandın 

taşlanan her kadının acısı göz bebeklerine sindi

yitmesin diye insanın içi

içi gitmesin diye insanın 

sen sesini rüzgâra sardın 

elleri ceplerine sığmayan adam, üşüme

bir çocuğun simit kazancı kadar kocaman sevgiler bıraktın 


ırmaklar taşıyan derin bir yaraydı yüzünün atlası 

yetim esvaplar dağıtan bir komşu olurdu

bakışlarının dalgın sancısı 

hepimizin ölecek bir yası 

şiir yazacak bir yaşı 

kendine mâl edecek bir satırı

senin kalbine sorulurdu 


sessizliğin hırpalanmış sesiyle söyledin bu hayat ağrısını 

alnında galip geldiğin her savaşın mağlubiyeti

adımlarında bin yıllık göçebe tedirginliği 

uzaklar diye bir yer edindin 

şimdi hangi seslerin doğuşunu yazıyor gidişin


 -insan yoldan alıkonulunca ne çok gidenle karşılaşıyor- 


 *Bülent Parlak                

12 Mayıs 2023 437 şiiri var.
Beğenenler (25)
Yorumlar (6)
  • 12 ay önce

    Züleyha Selçuk, her zaman şair. Şiir, onda dalgalı bir deniz gibidir: Alabildiğine kükreyen.