Tuana

Ben düş dilencisi bir mülteciyim Tuana

Yaşlı bir kadının aşk masalında geliyorum...

Ve ben kelime hurdacısıyım
Gittiğim her şehirdeki kırık dökük kelimeleri topluyorum
Heybem el/veda/lar ve ayrı/lık/lar la doludur

Yalnızlığımda kaç kadın yalın ayak gezer
Aldatılmış kaç âşık sokaklarımda kendini vurur
Bende kaç tane aç Afrikalı çocuk ölür
Kaç tane aç köpek yaralarımı kemirir
Bilemezsin ...

Sen yinede fazla deşme yaralarımı
Yoksa beyaz bir güvercin kana boyanır
Kanarsa yaralarım sen kapatamazsın Tuana

Hey! Tuana yalnızlığıma otur
Sen bana bir kaçak sigara sar
Gözyaşlarından bir şarap ısmarla
Şarkılar söyle ...
Bırak ay durgun sularda kendini seyrelesin
Bir anne koklasın kucağındaki yavrusunu
Bir çingene kıvrak bedeniyle salansın
Aşk mevsiminin kuğuları dans etsin
Bir semazen semaya dursun
Bir şair en sevdiği mısralara sığınsın...
Sen yinede şarkılar söyle Tuana

Hey! Tuana
Cennet bahçesine düşen ilk yağmur tanesi
Ben sadece öylesine geçiyordum
Senin ömrünün takvim yapraklarında
Yoksa sen bir serçenin katilli misin?
Bir seçenin gözlerinden düşüp
Kendini cennete atmak pahasına
Bir serçeyi mi öldürüyorsun?

07 Kasım 2010 43 şiiri var.
Beğenenler (14)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (11)