Uçuklu Ağızda Kirli Şarkılar
Her an patlak veren bir dikişse ömrün,
Söküldüğü yerden boşalıyorsa hep biriktirdiğin bu hüzün,
Ah kim anlayabilecek yırtığınla seni,
Kim bağrına basabilecek safmışsın gibi sanki..
Uçuklu ağızda kirli şarkılarsa bir tek eğreti durmayan,
Tırnaklarımızın kenarında varsa hala o kutsal kan,
Günahlar bize hüküm çocuk..
Adımız fahişe, adımız sürtük!
Gece şimdi gelir üstümüze, gecikmez inan
Yapış yapış karanlık dökülür düşlerimize son yaz sıcağından..
Sevin ki bak güz çöküyor bu şehre yavaştan,
Sevin ki bir biz olmayacağız kirli şarkılara dolanan,
Sevin ki söküldüğümüz yerde utanmayacağız çocuk,
Güz zamanı herkesin hüznü bizimkinden daha çürük..
Otuzbirağustosikibindokuz
Manisa
Kadın olmak nasıl bir acıymış Ve nasıl anlatılırmış ustaca Şirlerinin hepsinde gördüm aynı oranda!
Yürekten tebrik eder, sevgiler, saygılar sunarım.
Belli ki seni okuyacağız Mesture.Yürekten kutladım.Selam,saygı...
Anlatıma hayran kaldım. Cesur, kararlı bir tarz. Kutluyorum...
Güne düşen inciyi ve yazarını kutlarım
aramıza hoşgeldiniz
Sonu görünmez karanlıkların ışık huzmelerini ararken yürek işçileri bir dalganın köpüğüyle üşür gözleri. Dalgın bir yaşamak andıdır kadersizlerin yüzündeki çizgiler, kemirdikçe kamaşır düşleri. Toplum çalkantılarıyla silkelendiremedikçe böylesi çaresizleri, kanayan bir yara olarak alır götürür içimizdeki o asil değerleri... Kutladım...