Yabancı

Ay mı düşmüş yere, yoksa şavkı mı?
Çevir şu yüzünü, vurma yabancı
Bele değmiş saçlar, üzüm salkımı
Sakın ola ümit verme yabancı


Yolcumusun yoksa, yolun ırak mı?
Ömür dergahına yoldaş gerek mi?
Acep hurimisin, yoksa melek mi?
Bir şey söyle öyle durma yabancı


Aşka sevgiye hep uzaktan baktım
Kadere ram oldum, çileler çektim
Daha yeni bu yıl, savaştan çıktım
Savaşım kendimle, sorma yabancı


Fırtanalar koptu, rüzgarlar esti
Yalnızlık garibin en kadim dostu
Ömür verdiklerim dalımı kesti
Yoktan bir dalda sen, kırma yabancı


Fazla şey istemem, tebessüm yeter
Çok bekletti seni, demekki kader
Ellerim titriyor, sıtmadan beter
Dilim tutuldu çok görme yabancı


Yaralı Kurt'tan...