Yalancı Bahar
hangi sihirbazın çıraklığı
bir ali cengiz ile
bir perde arkası tebessüm
bırakır bize
ve karşılarız baharı
hani vitrin arkasında
yırtmaçlı takısı
fare kemirisi
bir anı defterinin son sayfası
değil de
gülüşümüzde avutunlu iki yar iken
yalancının şahidi şıracı olup
yaramızı kanatırcasına
sıktığımız ucu yanık fitili
dişlerimizin arasında saklarız,
karşılarken baharı...
yapraklarına nakış işler
dökmeden, kırmadan
bin bir defa aldatırız
bir bıçak darbesi değmeden...
ulu orta dolaşır
sırılsıklam öpüşürüz
elalem ne der bilmeden
bir ağaç gölgesine sığınsak
kırk gün kırk gece saklambaç !
aldatalım derken, aldanırız
arasak da bulamayız
katil var !
hayallerimiz on ikisinden vurgun...
yalancı bahar,
kurulu sehpalar
idam bekleyen şizofrenik düşler
ipi burnunda bir adam
bakarsın dökülür yapraklar koynuma
zamanı, öğütleri
rüzgar gibi geçer
yağmurunda ıslatır
karların üzerinde oynarız
sen yinede gel !
beynim bulanmadan,
mevsimler karışmadan,
yapraklar dökülmeden
utandıralım yalancı baharı
bir saklambaç oynasak yeter,
sen yeter ki gel !
Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim .🙂
bir saklambaç oynasak yeter, sen yeter ki gel !
-- Sayın Şair Kardeş Bazen oyun-dahi olsa beklemek gelecek olan mutlaka beklenir bir ümitle ve istekle çağrılır beklenen. Kalemine ve eğine sağlık.
Her şeye rağmen yeter ki gel deniyorsa karşılıksız bırakmamalı sevgili, vuslat yakındır hiç ummadığım zamanda hem de...👍
Kutlarım şairim içtenlikle...
Cesarette orta yerinden çatlarmış , Beklenen yıllar geçsede gelmezmiş ...
Teşekkür ederim şermin hanım 🙂
Cesaretin varsa aşka bekletme gel der gibiydi mısralar
tebrik ve beğenimle şair