Yalın Ayak Hürriyet....
Bir bardak suda kopan kıyamete istinaden
Sıralanır naif cümleler utanarak
Sıralanır gözyaşı...
Zamanın en bariz mekânlarında
İç hesaplaşmalar düşmüş yakamıza...
Sağır sultan görmüyor şimdide
Koparılmış bahar dalları
Faili, vefa bekler gönül hercümerç iken...
Ela bakıyor çizilmiş esaret
Esirgenirken sıla
Son bulmuyor dillenmişliği mutluluğun
Keder oyalanıyor yazmalarda ateş ateş...
Başka bir zehri yudumlarken övgüler
Cinnet anlarıma davet idelerim
Bulutlar ebedi uykuda
Yaslamış hüznüme sağyanını
Sol yanıma kıvılcımlar salıyor inkarla...
Avcı,
Saplamış bakışlarıma çaresizliği
Merhamet ötelerde kar uykusunda
Zühreler sitemli daim
Çöreklenmiş ebedi hüzünler
Hürriyet acı ezber yalın ayak
Soluğu sessiz yerde...
?Sen kalem ol ben de kâğıt
Yaz beni yârim yârim? diyeceğin olmayınca
Demlenirsin sessizliğinle...
Namelerin tellerinde yanılmış türküler
Dağlar aman vermez diyara
Kurşunu tükenmiş seslerimizin
Buruşmuş sayfalarımız bir ahu zarla...
Tedariksiz yürek,
Adımlar sendelerken
Tefecilerin elinde oyuncak söz vermişliğim
Hiçbir şeyim hiçbir şey...
Suretim sönük gözlerimin meskeni
Neye benzerim bilir misin?
Hüzün çiçeğiyim zamansız tomurcuk saçan...
yeni tomurcuklanıyorum güneş günlerine hüzün olarak...
Kalemine sağlık hazal abla