Yalnızım İstanbul

Ulan bu şehirde de yalnız kaldık ya,
Derdimizi anlatacak mecrayı bulamadık ya,
Helal olsun sana..

Sana helal olsun tabi şaşkın!
Senin başının altından çıktı,
Senin marifetin.
Koskoca Istanbul'da çöl karanlığını
Zindan yokluğunu yaşatan bana;
Sen değil misin?

Paslı bir antika gibi
İlgisiz bakışların ardına atarken beni,
Kimsesiz kalabileceğimi düşünmedin mi?
Şu kızkulesinin yalnız duruşuna üzülürdün hep,
Kule ağlasa,
Ne şu Üsküdar duyardı onu,
Ne de onu seyreden aşıklar..
Onun halini düşündüğün kadar
Beni düşünseydin ya sahte aşık.

Şimdi beni de duymuyorsundur,
Duyurmuyorum sesimi de;
Nasıl zoruma gidiyor biliyor musun?
Bana mezar yaptığın Istanbul'un,
Hani şu yedi tepesinden yedi ayrı ezanını duymasan,
İskelelerinde öten martıları,
Feribotlarının inleyen, yorgun nağmelerini,
Kapalıçarşısının ayak seslerine gömülmüş tarihi uğultusunu duymasan
Daha az koyardı belkide..

Kızma İstanbul !
Marifeti ustasına sor.
Sen belki bulursun cevabını , kim bilir?
Bunun gibi kaç soruya cevaben duruyorsun dimdik ayakta bilinmez.

Ben sana kızgın değilim İstanbul.
Bazen yoruluyorum.
Kolsuz kanatsız olmak zorluyor.
Kaldırımlarında yürümek eskisi kadar neşelendirmiyor..
Gücümü kaybettim ya..O' dur sebep..
Ama gel gör ki
Çaresi yine sende be İstanbul..
Beyoğlunda felek denen ayyaşın gecesini
Çaldım mı,
Hicazdan üfleyen bi klarnet,
Bi de iki tek
Attım mı..

Nasıl keyif yerinde olmasın?
Nasıl dertler unutulmasın?
Yalnızlığıma yanıyorum sadece İstanbul, keyif gıcır.
Bırak vefasızı. O kahpeliğine doymasın...

09 Aralık 2009 38 şiiri var.
Beğenenler (3)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 14 yıl önce

    yüreğine kalemine sağlık abim

    👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍