Yalnızlığım Dünümden Beslenir...
Fonda eski bir şarkı
Ve zamana dağılmış anılar var
Eski bir eylül gibi yağmakta kızıl sarı yapraklar
Yüreğime inen günebakan çırpınışında
Demlerinde esir kaldım sevdanın.
Verip de alamadığım nefes uzaklaşırken git gide
Güneş gömülür hayal bakışlarına.
Çilek kokulu düşümde
Göğsünde asılı kaldı mavi tebessümlerim
Sessizliğin ardında gizli uzak yıldızlarım
Sürüklenir kör bir haykırışa.
Ağırlığın düşerken hüznümün eşiğine
Yokluğun karanlık cümlelerin ardına saklanır.
Boynu bükük kalmış ruh sürgünü iklimlerde
Duvarlarım boş irkiltici...
İçinden geçtiğim belirsizliğin ötelerine doğru
Gider yalınayak adımlarım...
Rengi uçmuş dudaklarımın suya aç çatlaklarına
Gözyaşlarım karışıp teselli verir mi?
Nerdesin
Yarım kalmışlığım?
Yoksa sen
Batan güneşin ışıklarında
Bulutların boşluğuna mı saklandın?
Neboşum ne demişler ''dinsizin hakkından imansız gelir''ne alakaysa.eli zoplalı da olsa Işın Bey'in karizması yeter, dövmekten beter eder....😆😆🤐
bak eylülü gördü zopalı geldi ben ne dedim:):):)
Neboşum daha çok Eylül görürsün.Unutma bende Eylül Aşığı/yım. zopa diye diye yiyeceksin sonunda zopayı ....👧
"Boynu bükük kalmış ruh sürgünü iklimlerde Duvarlarım boş irkiltici..."
Şiir büyüyor, Dilek hanım şiirde daha daha büyüyor👍
Kutluyorum...
👍👍👍👍..içinden eylül geçen bir şiir daha...zopalı gelir şimdi..tebrik edeyip kaçim...kutlarım👍👍