Yaşamaya Ağıt-Güvercinlerin Ölümü

-ufukta yaşama korkusu-

yok uyutmayacak bu kızıl şiirler beni
anladım
yine boğazım düğüm düğüm
odam, kör,sağır, dilsiz
konuşmak günah yine
pencereler
birbirlerine sarılmış sımsıkı
burada olsan
ben de denerdim sanki
çekine çekine
kapının gözü kendinde
ağlamaklı, gülmekli
şaraba parçalanmış dizeler duruyor
o eski
yıllanmış masa üzerinde
kanlarında boğulan

nereye dönsem hep
hep bir münakaşanın
sürreal fırça darbeleri
avuçlarımda saklanan savaş
acı zerk edilen, tahrip izleri

havada donan yıldızın
akmayan musluğun
çürük merdivenlerin
özlemin
telaşın
uykunun
uyanıklığın
kabusun hatta rüyanın
gitmenin, gelmenin
ayrılığın
yalnızlığın
tümünün, kesif kızgınlığı

sokak lambalarına gece sövmeleri
aynalarda kırılan suretler
üzerini örtmek aniden denizin
karanlığı içmek doya doya
dönmek sırtını
uzun intihar süreci yaşamaya
korkakça
durmadan yağan
ucu titrek güvercin kanatları altında

-barış nerede
vurdular barışı göğe doğru
savaş
olması gerektiği yerde
içimizde-

21 Ocak 2011 658 şiiri var.
Beğenenler (12)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 14 yıl önce

    🤐 Öncelikle alkış...

    Realizmi aşdıktan sonra sürrealist tablolar değer şairin gözüne. Bir çığlığın ortasında tufana ramak kalmanın sesiydi şiir. içsavaş kör pencereler kilitli kapı ne yok ki?

    Tam tamına şiirdi...

    Tebriklerimle efendim...