Yaşlılık (2)
Yine donanmış sofra,
Dizilmiş, çatal, bıçak.
Sofrada tatlı, tuzlu,
Sofrada bin bir tabak;
Uzatsam ellerimi,
Nefesim tıkanacak!
Ne tatlıda gözüm var,
Ne yoğurtlu ıspanak...
Canım bir şey çekmiyor!
Değil anımsamaktan öte
Hop oturup,
Hop kalkmak.
Biraz gezeyim desem,
Yürüyemem bir durak!
Sırtım dizlerimde yük,
Dizlerim iki büklüm.
Akıl desen dandini,
Yoksa bu mu kocamak?
25.04.1988 Karacabey
bir gün hepimiz yaşlanacağız,kocayacağız lakin içimizdeki ruhu hoş tuttukça hep baki kalacağız.Tebrikler
hepimiz bir gün öyle olacağız,yaşlanıp kocayacağız lakin ruhumuzu hoş tutarsak ömür boyu genç kalacapız.Güzel yaşamaya laik olmak ve temiz ruhumuzla baki kalmak ümüdiyle.
hocam biz zaten size demiyoruz:):) mustafa beye dedik:):) kaçıyom zopa atarcak:):)
Her yaşın bi güzelliği vardır elbet o yaşlının bulunduğu yaşında bir güzelliği vardır
Kutlarım
Çocuklar bu iki şiir benim dışımda gelişti. Gözlemlediğim bir yaşlı için yazılmıştır. Ben o kadar yaşlı değilim. Günde on km. yürümekteyim. Zaten sizlerin arasında insan nasıl yaşlanacak? Ben onu düşünüyorum. Teşekkürlerimle... Nice paylaşımlarda buluşmak üzere...