Yeşil Gözlü Havar
Yıldızlar vuruyor gözlerinin içine
Resminde tebessüm gani
Mırıl mırıl bıyık altı seslerin dün gibi...
Yeşil bakışların susağında çırpınırken özlemim
Sen gittin
Bırakıp umutları yalnız başına
Katığımdan çalıp seni
Gittin
Bir sen daha bulamazken gözlerim
Ve yaslanacak omuz yokken viran cihanda
Sığamazken zaman mekân içine
Dilimde henüz ısınmışken sen özneli cümleler
Gittin... Ardına bakmadan
Tozu dumana katarak yüreğimin içinde
Gittin... Meçhul bağlara...
Akışkanlığı son buldu sevgilerimin
Hederim dalgın bakan hüznüne
Kıvranmışsın ya çınar eteğine en çok o acıtıyor
En çok çınar altında kıvranıyor benliğim
Toprak rengi düşlerinde bana da yer var mı ?
Söyle,
Unuttun mu adımı
Adım hüzün
Adım sen gideli hüzün
Ruhsuz bir yanım...
Yağmurlu yüzüm...
Kül elenmemiş sığınağımda seherlere küskünüm
Ilık bir yel
Bir ahraz poyraz
Tez aldı cesaretimden seni üzgünüm
Bitkinim kederinle...
Meşrebi bozuk rüzgârla mı savaşsam
Direği yıkık seherle mi avunsam
Yoksa
Çabasız uzaklaşsam mı yaşamdan
Ne yapsam olmuyor
Koltuğumda iki kelime
İki hece
Baba ve cüda...
Cümleler bîaman
Ben bimekan
Sersefil yanılgılar
Buz kesmiş zaman...
Ellerim de dualardan kesikler
Dudağımda yeşil sözlü deyişler
Toprağın şimdi benim irtifak hakkım
Sularım yaşlarımla
Sularım özleminle
Mirasçınım ya
Doğmuş irtifak hakkı....
Ne melun sıkıntı
Ne mühim özlem
Vakitsiz sızılar ruhumu saran
Aralanan kapılardan geçerken ötelere
Bilmedin sen
Bilemedin belki de
Ardında amansız sağu/m
Âmâ'lı gözlerimde çöl oldu yaşam
Diken diken büyüdüm...
Çığ düştü sessizliğe...
Suretini göğsünden yakalarken, bir anda uyandı zihnim
Bir anda kurşun gözlü feryadıma yenildim
Bakakaldım geriden
Bakakaldım sadece...
/Öznel duygularıma vakitsiz yokluk düştü/
Gittin...
Serçeler ağladı benle
Sildikçe yaşlarını
Döküldü ha bire
Gittin
Depremler delirdi yokluğunda
Delirdi evim
Adımlarımda tükendi rüyalarım
Kıt kanaate meftunum
Sorguladıkça öz umarsız bakışlarımı
Yenilgim sözcüklere...
İlmeklendi güncelerime
Sayfalarca şanssızlığım
Sayfalarca yaralı kahkahalar/ım...
İhtiyar kasketinden yaş süzüldü bir anda
Sesi yankılandı vadilerimde
Sızlatma gönlümün lirik ezgilerini
Yorgunum artık baba!
Yokluğunla çırpınırken ellerim, kanıyor bak dizlerim
Yorgunum
Durulmadan sensizliğim
Tam şuramda
Sol yanımda bir efsun
Öfkemi arşınlamakta
Çıngıraklı yılan mı?
Yedi başlı ejder mi?
Bilmem!
Bildiğim
Hasretini çekiyorum mezarında derince
Zikir demlerimin hünkârı
Ruhumun hasret salıncağı
Özlem diyarım
Acıların düğününe katıldım sensiz
Havar koptu
Umulmaz hesaplara kapıldım
Zılgıt çekmek bana düştü vakitsiz..
Gittin...
Hastayım babacığım
Al beni yüreğine
Çek derin çukuruna
Kül olmak var göğsünde...
Tarzıma çok yakın ve sesli okuduğumda çok daha derin anlamları yakalayabildiğim br çalışma olmuş. Ama ben derim ki keşke arapça/farsça kelimeleri güzel Türkçemizi korumak adına kullandığımız yakın dilimizle değiştirsek, anlam çok mu bozulurdu sizce? özellikle yeni şiir okuyucuları için , sözlükle şiir karşısına oturmak zor bir iş inanın. sevgide kalın ve güzellikler sizin olsun. Haftanın şiirini yürekten kutluyorum. Körfezden merhaba
Şiiri bir kez daha , haftanın şiiri sıfatıyla kutlarım .
Hazal Abla kutlarım...
Yerini hak eden bir çalışma...
nefis bir kurgu
muazzam bir anlatım
ve bir baba gururla duyuyordur bence bu kadar sevgiye layık evlat yetiştirdiği için ...
ve lirik bir öykü.. ve bence bu en güzel hazal karadağ şiiri
tebrikler şaire
şiire
😙😙😙👍👍👍
duygusu ve anlatımıyla hak etmişti zaten taçlandırılmayı..
kutluyorum sevgili Hazal..