Yıkık Eylül'lerin 19'u

Karanlığın ortasında mı dersin
O sensiz harflerim
Gizli öznesi bulunamayan
Sevdaların nesnesi mi kalbin ?


Biliyorum
Belgesiz evraklarda
Bulunan aşk tamlamaları kadar
Payıma düşen huzur ,
Gittiğim en yalın umut.

Yalnızlığın -e hali mi dersin payına düşen özlem ?


/Pahalı sayfalardan ucuz mürekkepleri çalıyorlar artık,
dikkat et de o'nu senden çalmasınlar /




Yıkık Eylül'lerin Ondokuzunda mı doğdu hüzün ?

Yüzünün her bir köşesi benim sözümün . .



Hasret ;
yine yenildi kaleme
ve yine sustu.
Konuşmak için ilham gitsin istiyordu .



Kalem ;
yine iki parmak arasında
umutsuzluğuna yanıyor .
Başı, kırmızı rujlu kadının dudaklarında ;
Ruhu, esmer adamın gözlerine hapsolmuş.



İmge ;
Yeşil gözlü kurbağa gibi,
her dokunduğumda ellerimi deliyor.
Hiç geçmeyen hastalıklar gibi .



Ben;
bu üç'ünden
oluşur gibiyim yeniden.
Açtığım her kitap sayfasına,
esmer adamın yeşil gözlerini yazıyorum.
Rengini asıl rengim olan turuncudan alıyor.

Takılı kalıyorum yanlışlara ;
Doğruların nefessizliğine asılı kalıyorum.

Yazamıyorum artık geleceğimi ;
imgelerim sende kaldı,
evrakların bende.
İntihara hapsolmuş günlerim ,
sende mi dersin
sende mi bu gitmeye yenilişlerim .



19.09.2009

29 Ekim 2010 22 şiiri var.
Beğenenler (17)
Yorumlar (7)
  • 13 yıl önce

    Günün şiiri ve şairini kutlarım, Başarısının devamını dilerim, selamlarımla...

  • 13 yıl önce

    Eski tarihli bir paylaşım olsada. Yıkılmış olsada, yapmakta mümkündür yeniden yıkılanı..

    Nicelerine..