Yüzük/oyun
yine akşamdan kalmış bir sabahı taşa tuttum
sayende
genzimden küflenmiş sayıklamalar uçuşuyor
körelmiş dağlarıma karlar yağıyor lapa lapa
bembeyaz bir sükünet
her tanesine sen diyorum
dolduruyorum avuçlarıma bir sürü sen
yalancı baharlar gibi
suya değmiş tuz sanki
eriyorlar...!
uçurum kenarlarında pinekliyor düşlerim
gündüzlerim gecelere gebe
üremiyor artık,
geçmiyor zaman
nevroza meyyal kuyruksuz uçuyor beynimde
çıkarıyorum kınından
biliyorum bir kere daha
kimsesizliğimi
sapanlarıma dolduruyorum gülüşlerini
bir fırtına tutuyor yakamdan
bir haykırış düşüyor yamacıma
bir ses!
o an
zoraki tuttuğum sicim boşalıyor işte!
yer çekimi çaresiz
annem de yanımda oysa!
kime bağırıyor iç sesim ayıramıyorum...!
birikmiş hayallerin sıralanıyor birer birer
sonra farkın düşüyor aklıma!
ve
siyah bir fonda yatıyorsun karamsar
konuşmadan kanatıyorsun içimi
bu kez
tüm karlar gözlerine yağıyor
anlıyorum bir kere daha
ve üzülüyorum
evet bitmişti diyorum!
bitmişti
düşerken
yüzük/oyun...!
Yüzükoyun sözcüğü, asıl anlamında kullanıldığı gibi, yüzük ve oyun olarak da sunulmuş.
(İçerikte yeri olsaydı, yüzü koyun biçiminde, adet ve sima(çehre) olarak iki ayrı anlam daha yüklenebilirdi.)
Şiiri yazdıran bir sözcük olabileceği gibi, yazılışı sırasında ya da bitirildiğinde ad verildiği de olabilmektedir.
Kutluyorum.
hüzün lirik nasıl nasıl anlatılır deseler sen derim kardeşim
kutlarım çokça tebrikle.
harika bir şiirdi... yüreğinize sağlık.... tebrikler👍👍👍
Çok severek okudum..Mükemmel
Çağlamışsın Akdeniz...👍 👑👑👑
Güzeldi Serhat.... Tebrikler. 👍