Yüzümü Yıkayıp Hazır Olunca Ben
ey nefesine hasretliğim
bahar gelince
alıp başını gidince güz
uluyup duran korkularım
ve içimdeki tufan
tepemdeki kara buluta
karışıp uzaklaşınca
mavi düşler müptelası
gel git ruhum
dinginliğe ulaşınca
gamzelerimde biriken yağmurları
kristalleşen güneşim
gül kokularıyla kurutunca
gel buğday tanem
gel nar çiçeğim
bu bahar aşk bir başka olacak
cemreni düşür sevdama
avuçlarıma bırak suretini
ey nefesine hasretliğim
ey ruhumun tutkusu
kanımda akan ağyar
bahar gelince
yüreğimdeki pas silinince
geceye dönen soluğum
gökkuşağına benzeyince
dudaklarımdan türküler dökülünce
cemreni düşür sevdama
şiirime bırak suretini
bahar gelince
yüzümü yıkayıp hazır olunca ben
ne güzeldir aşka davet şiirleri, yeni bir buluşma öncesi gibi yüreği kıpır kıpırdır o dizelerin. hele bir de baharsa mevsim kardelenler açtırır şiirin ağzından. ben bu yönüyle baktım şiire ve coşkulu anlatımına. yalnız sonuna takılmadan edemedim.
/bahar gelince yüzümü yıkayıp hazır olunca ben/
Nilgün hanım aşk beklemez ayrılıklar kol gezerken yanı başında acele etmekte fayda var derim🙂 espiri bir yana böyle bir şiir yazmayalı ne kadar da zaman geçmiş dedim içimden beğenerek okudum. ve kıskanmadım da değil yalan yok.
tebriklerimle.