Zamana Yolculuk

Tanımlanırken kaderin çizgileri üst üste çizili
Kimisi alın yazısı desede
Acılar rıhtımda süzülür


Önünde kocaman liman onu döven
Azgın fırtına dubalar şahit
İşte o an taşan yüreklerde
Gülleler düzülür


İnhisarın da değil seni aşar
Gelen dalganın boyu
Beklemelisin durulacak
Öyle söyler hisleri
Süsleyen duyu


Karınca duada neslinin devamı için
Hamal ekmek parasına 'talim '
Engelle yetiyorsa gücün
Yosunlar coşarak örüyor
Yıllanmış kayalara
Çekiyor perçin


Zaman kısaldı toparlanmalı
El sallama peşimden
Sana söylemeye unuttum
Öğren belki düşün kaygılanır
Giderken ben göçmesin için


Gerisi rüyalarda kaptan köşkünde demlendi
Kısa ömre kocaman bir düş
Bir fırtınayla noktalanır
Ne sular ısınır kaynarda yürekler derinden
Saltanat kıl sırtı sırat
Akarken çalkalanan nehirlere
Zamanı geldi mi
Gemler vurulur.


2010-02-07