Zencefil Aksanlı Dünyayı Kurtarma Seansları / 1

isterdim aslında
keşkesi iğdiş edilmiş güncelerden sızmak uykularına
hiç bir şey olmamış gibi tokalamak ellerimi
yanaklarının elmasına
yalnızlık boş oda lambalarıyla üleşilmiyor
ve
sustukça daha bir gevezeleşiyor insan
isterdim aslında
farazi yalanlarıma hiç gerek kalmasın
iki uyku arası görmeyeyim seni
yanımda ol hep işte
hatta uyandığımda bile ...

ama...!




anlaşıldı
kutsal hikayalerdeki mucizeler tükenmeyecek bir süre daha
yangında ilk kurtarılacak şey fakirliğim
ayıptan öte bir barikat bu
dünyayı kurtarma seanslarım hadi siz de doğru çöpe...!


tadı yok kurutuyor artık
akıl uyutma ritüelleri
kahraman dolu filmler
sadece kendini tatmin yanımdan olsa gerek
salaş barlarda olmayacağını bildiğim halde sen aramalarım
gülüşen
şakıyan
yalancı
benden akıllı erkeklere heriflenmeler
telepatik olay yerine dönen fail_i cinayet melekeler
denedim çok
kokun terine değmedikçe kesmiyor korkuları
şiirlere uğramıyor hiç halikarnas
zencefil aksanlı ve aleste teatral kurgular sefil
bil
bakma harekeli gülümsediğime
aksanım günden güne şettesi düşmüş lal gibi ölüyor
sensiz bir hiçim işte

herkes aynı şeyi söylüyor...!



dondurma mevsimlerine düşürdüğüm merakın tükenişiydin
yalancı mızıkçı küstah ilgiye muhtaç çocuksu anlarım gibi
şekerin azlığından değil hırsım
doyumsuzluktan suratımın ütüsüzlüğü
tutamadığım balıkların büyüklüğü kadar önem kaybım
aforizma imgeler follamak gibi
işte senin beğenilerini kazanmak iğnesiz oltadır ya
asıldıkça çırpınan çırpındıkça berelenen yanım alışmış
sana teyellediğim yanım kadar soluksuzum
fırlatıp attığım sonra da bulamadığım çoraplarım kadar kokmuş
mezara girmeden yaftalanmış ölüm arsızıyım
hani bazen kelimeler susarken daha çok konuşur ya insan
bazen kısık ateş gözler kavurur taşırır hani

sevmek maruzatı başka hangi dille anlatılır imkansızım...!



kabullerin söküldükçe ilgisizliğinden
zamanın şeffaf vakitleri düşersin hep aklıma
gecelerin maviyi çırılçıplak ayak uçlarına yatırdığında
bir yanımdan usulca asılırım alın boşluğuna
bir gölge gibi sızarsın beynime o zaman
dargın bile olsan gülersin ama
neden seni hep güler hatırlarım bilmem
çıkaramadığım varsayımlar bir yana
gözlüğünün köşelerine astığın şuh bakışlar mı
yoksa istihareye yatmış melekler mi sebep
anlayamadıkça doluyorsun işte dudaklarıma
tıpkı çözemediğim problemler gibi aklımın tavan arasında
her uğraş
mahiyeti kadar tutar ya saçlarından zamanı
hani en son parasına sım sıkı sarılır çocuklar
sendeki tılsımı çözmekten korkum bu işte
kaybetmek kadar cesaretimin dokunulmaz üvey evladı korkum

ya da sen ne dersen de adına işte...!




buhurdan bir gelecek
acıttıkça öneme haiz keskin çizikler bırakır içimin lügatına
yaşanır,
anlatılmaz bir acı aslında bu
benimle bir dost gibi konuşma doğallığın mesela
berbat bir şey bu
bilmezsin ünlemlerine içimden ettiğim küfürleri
hele teşekkür ederken ki ses tonun
dayanamadığım
hele
içindeki sıcaklığı sanki ilk tanışma gibi salman üzerime
yapma bunu bir daha olur mu yapma yalvarırım...!



anlatamam şimdi
yerini bulamadığın bir ağrın oldu mu hiç
yüzünü çarşafa gösteremeyecek derece ıslaklığın?
foyan elinde uyudun mu mesela sabaha dek
kalabalıkta edilen küfürler sağanak halde yağarken üzerine
gölgene salladığın tekmeleri değdirememek nedir bilir misin
sudan çıkmış balık kaç gün yaşar okudun mu hiç bir kitapta
toprağına alışık çiçek
ama boşver bilme hiç Paprika
ilgilenme de...

hem romanlar doğru söylüyorsa
bir gün Rogi Jancsi bile
sevdiğinden daha acı ölecek nasılsa...!



sadece biliyorsan
ele ele tutuşmak hangi ülkede yasak
ya da karanlıkta tek başına öpüşmek serbest avuçlarınla
unutamadıklarını hangi ameliyatla alıyorlar mesela
son istida payı olsun diyiver olur mu
ama boşver
hastalığı herkes biliyor zaten
ellerin çiziklerini hadi eldivenlersin de

bunca yılın üzerini kim nasıl örtecek asıl onu söyle...!




ToprağınSesi

23 Haziran 2010 369 şiiri var.
Beğenenler (12)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (10)
  • 15 yıl önce

    Ne diyeyim.😏 Anlatım da hikaye de muhteşemdi. Etkilendim ben. Kutluyorum bu şiiri Serhat Bey en içtenliğimle...

  • 15 yıl önce

    Şiire damlayan alın teri ve yüreğin çıplaklığının en muhteşem giydirilmiş hali...Ustalık tepeden tırnapa...

    Ömrüne sağlık, Şair...👑

  • 15 yıl önce

    Murathan Mungan'ın yalnız bir operasını ezbere bilirim... uzadıkça kısalır aslında... hiç bitmesin dersin hani...

    öyleydi şair... neyse ki gelecekmiş devamı...

    özellikle beğendiğim bölümlere gelince;

    tamamı🙂

    kaç günümün şiiri çıkardı bu şiirden biliyor musun...

    günah valla... biraz tutumlu olur insan...

    kutluyorum çok...

    hasedim kalsın ne diyim...🙂

  • 15 yıl önce

    sadece biliyorsan ele ele tutuşmak hangi ülkede yasak ya da karanlıkta tek başına öpüşmek serbest avuçlarınla unutamadıklarını hangi ameliyatla alıyorlar mesela son istida payı olsun diyiver olur mu ama boşver hastalığı herkes biliyor zaten ellerin çiziklerini hadi eldivenlersin de

    bunca yılın üzerini kim nasıl örtecek asıl onu söyle...!

    Avaz avaz toprağın sesi, Kalemi hünerle çizdirmek dizeler üzerinde, Anlatmak oluk oluk akarak, Tebrik ve teşekkürlerimle Serhat Abi...

  • 15 yıl önce

    Zevkle okudum,tebriklerimle.