Abant değil şuursuzlar platformu

Fethullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı, bu yıl ilk defa gönderdiği, kutlama mesajıyla da açıkça sahiplendiği, Abant Platformu, "Barış ve Geleceği Birlikte Aramak" isimli toplantısını Kuzey Irak'taki kürt kenti Erbil'de yaptı.(Bolu Halkından tepki görmeğe başlamış olmalarından da olsa gerek!!!)
Toplantı düzenleme kurulu, Ali Bulaç, Prof. Mümtazer Türköne, Altan Tan, Doç. Dr. Ferhat Kentel ve Salih Yaylacı dan oluşuyor.
Ayrıca, Altan Tan (ümmetçiliği öven), Cengiz Çandar, Mehmet Altan da birer tebliğ sunmuşlar.
Toplantıda bir de çoğu Fethullahçıların para kaynağı olan, iş adamları da yeralmış. Bunların kitaplarında para çok önemli bir unsur oluyor biliyorsunuz.
Bu toplantının mimarı, 100 sözde kalemleri satılmış aydının içinde,yine sözde ermeni soykırımı özürcüleri de en başta yer almışlar, doğal olarak.
Neyse, toplantının sonunda, kendilerini, Türkiye Cumhuriyetinin yöneticileri olarak gören, (yetkiyi kimlerden aldıkları gün gibi ortada) hazretler. Yönetimdeki iktidardan da cesaret alarak, on maddeden oluşan, devlet politikamızı yönlendirici, Türk Halkını bölerek, parçalayarak, Ülkemizi ABD ve AB nin Orta Doğudaki yeni çıkar politikalarına uygun duruma getirmeye çalışan, küreselci, ümmetçi kararlarını bir ultimatom gibi fütursuzca yayınlamışlar.
Ne günlere kaldık ya rabbim!! Artık, Said-i kürdi'nin (Nursi) müridleri tarafından yönlendiriliyoruz.
72 milleten oluşan Amerika, yeni Başkanı Obama'nın yemin töreninde de sık sık tekrarladığı, HEPİMİ BİRİZ, HEPİMİZ BİRİZ sloganıyla, birlik ve beraberlik mesajları verirken, ekonomik bunalımdan kurtulmak için, yeniden milliyetçi yaklaşımlara ve ekonomide, devletçiliğe dönerken, ekonomileri büyük bir felaket içinde bulunan AB de aynı yaklaşımlar içindeyken, bu şuursuzlar, bizi nereye götürüyorlar??
İMDATT!!!, acilen kurtulmamız lazım bunlardan.

17 Şubat 2009 1-2 dakika 138 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 15 yıl önce

    Fethullah Gülen'in ABD den çıkarılmasını isteyen, savcılar, kendisinin bir müridinin malikanesinde kaldiğını, çok büyük bir serveti idare ettiğini, (bu paraları vaizlikle kazanmadı,herhalde.) Ülkelerinde olağanüstü eğitimci statüsüyle bulunduğunu, ancak gerçekte bu özellikleri taşımadığını, (yaşam hikayesini incelerseniz, kayda değer bir öğretim kurumunu bitirmediğini ve tahsil gördüğü yerlerin medrese diye geçiştirildiğini görürsünüz, bir tv programında, konuk olan medyum memiş de hangi okul mezunusunuz diye soran sunucuya, medrese mezunuyum demişti. Sunucuda Türkiye Cumhuriyetinde medrese eğ

  • 15 yıl önce

    Ailen sana tarikatçılığı öğretmiş ama, insan olmasını, büyüklerinle nasıl konuşman gerektiğini, kısaca saygıyı öğretememiş. Çok komik ve cahilsin. Çocuğum. Sen Ray-Ben i de mi? biliyorsun.