Adamın Hası
Bazı şeylerin eğitimle verilemeyeceği görüşündeyim. Mesela bir kedi bile, içgüdüsel olarak işini gördüğünde, üzerini örtmeden gitmez. Ama bizim insanımız... Tuvaletin sifonunu çekmekten, tuvalet kâğıdını çöp kutusuna atmaktan, açık musluğu kapatmaktan, elini, yüzünü ve ayaklarını yıkamaktan aciz o kadar çok kişi var ki!
Tuvaletler artık tuvalet olmaktan çıktı, oturma yerlerine döndü. İçeride telefonla konuşanı mı dersin, oyun oynayanı mı, sigarasını içip izmaritini klozete atanı mı ararsın… Herkes işini görmeye değil, vakit geçirmeye gider oldu. Hele iş yerlerinde sigara içenler için bir bahane, " gidemezsin" diyemezsiniz.
Bazen diyorum ki, şu “Lütfen temiz bırakınız” yazısının tersini mi yazsalar acaba? Çünkü bazı insanlar her şeyin inadına tersini yapar ya… Belki de “Lütfen kirli bırakınız” deseler, ters psikolojiyle temiz bırakırlar,denemekten zarar gelmez.
Kimisi der ki:
“Adamın iyisi iş başında belli olur.”
Kimisi der:
“Adamın iyisi halk meclisinde belli olur.”
Kimi der:
“Adamın iyisi verdiği sözden ve yaptığı işten belli olur.”
Bana sorarsanız:
Adamın hası tuvalette belli olur.
“Ne alakası var, adam dışarda kral gibi geziyor, nereden bileceksin?” diyeceksiniz.
Ben de diyorum ki: Tuvalette ne yaptıysa, dışarıdaki adam da odur.
Kirli bir tuvalete girip de, “Bunu benden bilirler,” diyerek orayı temizleyip çıkan insanlar da yok değildir. İşte gerçek adam onlardır hem başkalarının kusurlarını örttükleri hem de ince düşünüp kendilerine yakışanı yaptıkları için.
O koca koca tos bıyıklı, beyaz yakalı, takım elbiseli, göbekli adamlar da var ya… Dışarıda ahkam keser, memlekete yön verir, ekranlarda boy gösterir. Ama içeride klozet kapağını bile kapatmadan çıkan da onlardır, "sifonu çektiniz mi?"diye sorarsanız başınızı belaya sokarsınız.