Ah şu hayat !

Neden varolduğumuzu bir türlü anlayamadığımız ve kıran kırana geçen, ah şu hayat !

Çocukluğum acı ve yoksulluk içinde geçti. Ve düşünüyorum ki bu, hayatı sorgulamam için bir nedendi! Düşünüyorum da bu alacağım cevapların sancılarıydı.
Bu öğretmek için bir bedel, öğretmek için yaşanır olması gereken nedenlerdendi...

Sana hayatı öğretirlerken yaşayacağın acılar, kalıcı ve ileriye dönük olacaktı. Her şey senin iyiliğin, senin içindi.. çünkü kader bir plandı ve sen bunu istemiştin, sen bilmeyi istemiştin !

Kader önemliydi, kader sırdı ! kader bir şifreydi, somutluktu, onların yaptığı ve onların kararıydı ! onların ne düşündüğüydü ! aynaya baktığında gördüğün o şey, onların senin hakkında seçiminden başkası değildi ! ve bunun gibi, sesin, ailen, çevren... Bir bütünün parçalarıydılar ve cevapların için sana önce acıyı hissettirmeleri, seni düzene, disipline sokmaları gerekiyordu ! hayatının en tatlı hali parçaları bütünleştirdiğin an olacaktı ! kendini gerçekleştirdiğin an...

Bilmeyi istemiştin, hayata ilk sorundu; kendini onlarla karşılaştırdığın insanlar ! ilk sorun o anki ihtiyaçlarınla ilgiliydi, sordukça sormayı öğrendin !
Bir kıza aşıktın ve hayata soruların yeni başlamıştı, işsizdin ve tanıdığın bir dayın bile yoktu, sıkıntı, acı içindeydin. Ve aşık olduğun kız, en yakın arkadaşınla çıktığında, ipler kopmuştu, sen artık yaşamıyordun, isyan edecek, bağırıp çağıracak birilerini arıyordun, cevap verebilecek birilerini ! onları bulduğunda sana seni anlatmışlardı, hiç duymadığın bir dille, hiç tahmin edemediğin bir rüyaya hazırlıyorlardı , parçaları birleştirmenin zamanı gelmişti belki, ve bunu sen istemiştin.. !
bu hayatın sırrıydı...

Rüya başlıyordu, ilk ve en önemli şeydi; ?gerçeklerin ne olduğu? sorusu.
O sürekli mırıldandığın parça ; ? gerçek neydi, tutunmaya çalıştıkların! Hediye süsü verilmiş ayrılıklarım...? aslında onlara sorduğun gizli ve sessizce cevap beklediğin bir soruydu.

cevapları alma, anlama yönteminde tıpkı sorduğun soru gibi olacaktı, kime sorduğunu bilmediğin soruları cevaplamaları seni hayran bırakacak, sana yeni ve evrensel bir dil öğretecekti...

devamı var... (uzun olabilir,zaman az yazamıyorum)