Atatürk'ün Gerçek Mirası

Atatürk’ün, Türk milletine bıraktığı en büyük miras nedir? Atatürk’ün haklı olarak “en büyük eserim” dediği cumhuriyet ve yine cumhuriyete anlam katan bilimsel, özgür, sorgulayıcı düşünme tarzı.. Şeyhler, dervişler, meczuplar değil; birey ve bireysel akıl.. Aracılık hizmetlerinin kaldırılması bir başka deyişle Yaradan’a açılan yolları tutarak, buradan maddî çıkar sağlayan softaların, zübüklerin defterinin dürülmesi.. Cüzî iradenin yani bireysel erkin şaha kalkması/kaldırılması… Düşününce; millete yapılmış ne büyük bir iyilik!..

Gerçekte kimler Atatürk’e düşmandır? Türk’üm diyemeyenler, Türk’e düşman olanlar… Başka?.. Türk’ü/Türk’ün alın terini, el emeğini sömüremeyenler… Başka?.. Yükünü, Türk’ün omuzlarına atıp da eskisi gibi sefa süremeyenler… Hele de Türk’ün kanı üzerinde eskisi gibi sultanlık (saltanat) süremeyenler…

Ne demişti Atatürk? “Türk demek Türkçe demektir.” Başka?.. “Her fabrika bir kaledir.” Daha başka?.. “Sorgulamayan insan cahildir, sorgulatmayan ise zalim…” Gâzi’nin her bir sözünün altına imza atılır. Neyle?.. Kalemle… Atatürk’ten esinlenip bir büyük söz de biz edelim: Her kalem bir silahtır. Ama vatansever olmak kaydıyla!..

Ömründe bir dernek bile kurmamış ve kuramayacak olan sümsükler çıkıyor binlerce yıldır süren tek adamlık geleneğini yıkıp yerine cumhuriyeti kuran bir kahramana abuk sabuk sözler söylüyor. Hoş, söylese ne yazar? Zavallılara kızmak da gereksiz aslında.. Bu tür kafalara acınır ancak öyle ya..

İstanbul’u, -Bizans olarak da anılan- Doğu Roma’dan alan Fatih.. Yine İstanbul’u, -yedi düvel olarak da anılan- İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan… diye giden sırtlanlar sürüsünün elinden çekip alan Atatürk.. Sahi hangisi daha zorludur sizce? Köhne Bizans mı gücünün doruğundaki İngiltere ve kopukları mı?.. Birileri bunu da bir düşünüp, Türk tarihinde iz bırakmış kişilerin ruhlarını incitmeyi bırakmalı artık.

Bizim kırmızı çizgimiz Budapeşte’den, Adriyatik kıyılarından başlar; Sekel, Batı Trakya, Kıbrıs, Kırım, Kazan, İtil/İdil, Zengezur, Tebriz, Kerkük, Keşmir, Fergana, Kaşgar, Urumçi, Tuva, Sakha (Saka/Saha)… Kuzey Buz Denizi’ne kadar gider. Bu bilinç, bu çizgi Türk olmanın gereğidir. Ve dahi akıl sahibi olmanın dışavurumudur, eskilerin deyişiyle tezahürü… Bir başka deyişle sağduyulu (akl-ı selim) olmanın.. Vasat Türklük bilincine sahip herkesten bu çizginin gereğini yerine getirmesi beklenir. Beklenmelidir de..

“Yanlış yoldayız ama o kadar da yürüdük. Şimdi buradan dönsek de olmaz ki.” mantığı daha doğrusu mantıksızlığı ile hareket eden dahası sakal-türban şekilciliğini dindarlık sanan gösteriş budalası dinciler; çocukken okudukları Don Kişot öykülerinin hâlâ etkisinde olan ve bu yüzden de Güney Amerikanvari gerillacılığa olan özentiden bir türlü kurtulamayan solcular; dincilerin vallah, billah, maazallah’lı telkinlerinden beyinleri dumura uğramış olsa gerek, abdest tazeleyen Ülkücüler… Bütün hünerleri Batılılara yamanmak, onlara güzellemeler düzmek ve bu sayede ceplerini doldurmak olan liberal entel-danteller… Bir de “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesilleri” salık veren Atatürk.. Peki, durup dururken çıtayı aşağı çekip gerici mi olalım? Biz almayalım canlar. Kalsın!.

Aziz Dolu Atabey

azizdolu.wordpress.com



10 Haziran 2021 3-4 dakika 32 denemesi var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (4)
  • Tebrik ederim Aziz Bey. Güzel geçsin gününüz. 🍀

  • 2 yıl önce

    Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. - Mustafa Kemal Atatürk

    Yıllar öncesinden söylenen bu sözler bu milletin kafasında kalamadı ne yazık ki günümüz manzarasına bakıldığında ülkenin halini görüyoruz içimiz acıyarak .

    Güzel ve anlamlı paylaşımınız için teşekkür ederim Aziz bey

  • 2 yıl önce

    Atamızın ışığı her çağa yeter elbet. Kutlarım Aziz Bey.

  • 2 yıl önce

    Sevgili Aziz' im, "Gerçekte kimler Atatürk’e düşmandır? Türk’üm diyemeyenler, Türk’e düşman olanlar… Başka?.. Türk’ü, Türk’ün alın terini, el emeğini sömüremeyenler… Başka?.. Yükünü, Türk’ün omuzlarına atıp da eskisi gibi sefa süremeyenler… Hele de Türk’ün kanı üzerinde eskisi gibi sultanlık (saltanat) süremeyenler…" demişsiniz ya, Gerçek olmadığı halde Türk' üm diyenler, Türk'l eri her türlü sömürenler, T.C' nin sırtında kambur olanlar, Türk' ün kanı üzerinden safa sürenler...de iki yüzlü, kalleş, sahtekar ve namussuzca Ata' ya düşmanlık etmekteler. Yuh onlara! Her dizesine imzamı atar, kutlarım, yüreğine sağlık..!