Bencilliğin Maskesi, Empatinin İsyanı
Bazılarının gözlerinde yalnızca kendileri vardır.
Gözbebeklerinde bile kimseye yer kalmamıştır.
Kendine dönmenin, kendini aramanın… tamam, buna bir şey dediğimiz yok.
Ama bazıları sadece kendini bulmakla kalmıyor, başkalarının yitip gitmesine de göz yumuyor. Üstelik bunu "kişisel gelişim" sanıyorlar.
Oysa bu, gelişim değil.
Bu, başkalarının hayatından küçük küçük parçalar koparıp kendi yalnızlığını parlatmaktır.
Bencillik dediğimiz şey; içi boş bir “ben”in, içi dolu “biz”leri yutmasıdır.
Adı modernlik olan bir kalabalık içinde, herkes kendi adasına sığınıyor. İnsanlar artık sadece konuşmuyor, birbirine çarpmıyor bile.
Çünkü temas risklidir.
Temas, sorumluluk doğurur.
Ve bencil biri için en tehlikeli şey, başkasının derdinden sorumlu olmaktır.
Ama unuttukları bir şey var:
İnsan, sadece kendiyle tamamlanmaz.
Bir çocuğun gülüşünden, bir kadının gözyaşından, yaşlı bir adamın sessizliğinden geçmeden "tam" olunmaz.
Bencillik, insan olmanın inkârıdır.
Ve inkârla yaşanan bir hayat, sadece var olmak sayılır, yaşamak değil.
Empati, bu yüzden devrimdir. Sessiz bir isyan.
Birinin yerine kendini koymak değil, onun yanında durabilmek.
Çünkü bazen en büyük insanlık, bir adım geri çekilip “sen” demektir.
Turgay Kurtuluş

