Bilme Sevinci Üzerine

Avazım çıktığı kadar sokakta  bağırdım. Mutlaka o olmalıydı …Evet mutlaka adı Ahmet olmalıydı. Bağırdım:

_ Ahmettttt !

Ve düşündüğüm gibi olmuştu. Yolda yürüyen, kahverengi paltolu ,kasketli adam arkasına dönüp bakmıştı…Dünyalar benim olmuştu, biliyordum yaşasınn !

“Belki de öyle değildi “diye düşündüğüm şu günlerde epey moralim bozulmuştu. Bunları yazmak, bir bakıma bilme sevincinin yaşantımızda ne kadar hatırı sayılır bir yeri olduğunu anlatabilmek açısından hayli önemli şu an.

Bir hastane köşesinde tanıdık bir yüz …Evet bu Selda ‘nın bir yakını olmalı . Fotoğraflardaki “sus” işareti yapan hemşireyi de incitmeyecektim… Yanına gidip affedersiniz sizin Selda adında bir tanıdığınız var mı ? diye sorar sormaz :

_Benim adım Selda demesin mi? Soyadınız Tan olmasın ? Yok değil ! Ama adımı iyi bildin ha… dedi.Tesadüfün bu kadarı da olmaz ki… Tevekkelli birisi de bana ben müneccim b.ku mu yedim dedirtmemiş miydi ?

Biliyordum ! … Yaşasınnnn !...

Arkadaşlarla çekiliş yaptık. Kapalı kâğıtlarda hangisinin ismini bilmemle onlarca üstün zekâlı damgasını yemek,münecim b.kunu yemekten daha iyi bir duygudurumuna getirmişti beni…

-Hocam bence “banyo yapmayı sevmiyor ve kaçıyorlarsa küçük çocuklara “oyuncaklarını da banyoya dahil etmekten bahsettiğim gün bir arkadaşım:

_ Valla sen tam bir profesörsün bu derste demiş miydi ?…Evet, biliyordum yaşasın !...

Hocamız: Soracağım problemi bilen olursa 100 vereceğim demişti.100 Üzerinden tabii... Evet bildiniz yine ben …Hoca tahtaya çıkardı peki iyi de ben a sayısını sormuştum demez mi ?

Hocam o kolay a= 4*3 den = 12 olur.

Hoca şaşırdı tabii… Arkadaşlar itiraz ettiler ,ben bilme sevinci içinde , Hocam hani 100 verecektiniz ?, vermediniz dediler… Hoca belli ki ikna olmamıştı. Sene sonunda 60-70 civarında bir puan almıştım. Olsuuunnn. Çözdüm ya o soruyu çok güzel bir duygu …

Dersteyim ,adamakıllı çalıştığım bir derste arkadaş beni o gün konuşturttu …Ona cevap vermekten derste konuyu anlatan arkadaşı dinleyemiyordum. Hoca bana :

Hadi sen arkadaşının anlattığını anlat bakalım ne dedi? Demez mi ?

“Ya sabır” deyip ezberlediğim konuyu harfi harfine anlatınca öğretmen ,bir kere daha anlat dedi. Yeniden anlattım tabii… Bilmiştim tabiii…

Yaşasın biliyordum !

Ancak arkadaşımın ne dediğini bilmiyordum ! Hoca bize herhangi bir doğrulama yapmamıştı. Ancak bu durum bilme sevincimizi engellemedi.

İstatistik dersindeyiz.. Hoca bir problemin cevabını açıklıyor ; ben de ha tamam hocam “doğru orantı var” der demez hoca :

Burada orantı morantı yok demez mi ? Sonra o günlerin ve tabii ki bu günlerin de önemli sosyal psikologlarının ders kitabında aynı problem için “doğru orantı vardır “ sonucunu okumak bir hayli şaşırtıcı olmuştu ve hayal kırıklığına uğratmıştı.

Ama olsunnnn yine bilmiştimmm!

Kısacası düşün,bul ,sevin diye formülize edeceğim bu tür yaşantıların bilme sevincini duyumsatması açısından çok önemli olduğunu belirtmek bu yaşların son tahlili olabilir.

Yaşantı zenginlikleri sağlamak ,bilme, soru sorma ,tartışma metodlarına sınıflarımızda yeterince yer vermek açısından önemlidir değil mi ?

Evet dediğinizi duyar gibi oldum . Efendim ?

Yaşasın yine bildim ! 

hea 20.06.2025 

20 Haziran 2025 2-3 dakika 45 denemesi var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • Ortaokuldayken vatandaşlık dersinde öğretmenimiz neden eğitim şart gibi bir soru sormuştu doksanlarda. Bilene sözlüden yüz vermeyi vadetmişti. Birden kalkıp " İlerleyen teknolojiye ayak uydurabilmek için" demiştim. Öğretmenimiz doğru cevap demişti ve evet bilmiştim. Kendimize ve etrafımıza artılar kattığımız bütün bilişler güzeldir. Bilincimizi ve dikkatimizi ayık tutar ve yeni bilgileri öğrenmeye teşvik eder diye düşünüyorum. Çok güzeldi yazın, beni de eskilere götürdü sevgili Halide. En içten tebriklerimle.