Bir Çilek Gördüm Topraktı Dokunamadım
Su yüzeyine çıkmayı bekleyen batık bir korsan gemisinin sessiz hazinesisin 
Tüm düşler fora diyebilmek adına 
Tüm bu ihtilal suyun bakireliğine isyanı biraz 
Okyanus kokulu oyunların 
kıyıları aşındırdığı çoğul kaybedişler çekiliyor duvardan duvara.
Köpekler havlıyor, 
gece çok karanlık sırtımdaki hançer daha bir acıtıyor canımı
Bakir ve dul yalanlarını örüyor 
göz kapaklarını örttükçe şehir tüm çıkmaz sokaklarına
Daha bir pembe olmalıydı bu tablo ?ki milyonlarca dolarlara yalnızlığa satılabilsin.
Birazdan savaş çıkacak sessizlikte, 
karalanacak cümle sonları biri martı çağırsın vapurlara
Öylece, yorgunca uzanmış, 
Çıplak ruh sarhoşluğuna sızan bir geçmişi arındıracak 
ve uykulardan koparılacak aşk kırıntıları. 
Bir avluda biriktirdim bu cümleyi
Şimdi bahardır oralarında.
Avuçlarında hep bir orgazm hüznü -dopdolu
Ve o meşhur minder / zihinsel engelli cümlelerime hakaret eden 
Ahşap pencerenin dibinde kaybolan kardan fısıltıların saklambaç teriyle karıştığı 
Gökyüzlü kasılmaların çoğul hali, tekilliyim.
Eski günlerde biriktirdiğim eksik bir mola yeri tebessümüsün hayatımda 
Heyecanlarıyla kaybeden bir şiirin kendi kişiliğine ulaştırdığı benlik sevdası
yinede tutkulu
Daha bir dilsiz tırmanmalıydı bu sevişme 
ki milyonlarca dolarlara özgürlüğe satılabilsin
Zannetme ki alıcısı yok terk edilmiş ipek kozalarının.
Birazdan çoğalacak kelebek yasları dudaklarımda, 
parmak izlerimi bırakacağım memelerine
Öylece, narin ve ölü
Son seferini emziren çocukluğumun 
son kez yolcusu olacağım, en derinlere, ruhuna
Kısa metrajlı bir sonbaharda çekilecek okyanusun tuzlu suları
Yitik bir cinayetin solgun iskeletleriyle meçhulü düşleyeceğim ufukta, 
belki de şafakta.
Bir avluda kundakladım bu cümleyi
Şimdi bahardır oralarında...

Çok sürrealist bir salvo olmuş. Hip-hop-pop türü alaturka rock cinsi her takımdan bir forvet tarzı birşey. Çok çok kasıklarıyla filan laflaşan toplum dönüştürme siparişlisi gitar çalmalı arabesk konser bileti kesen otobus direksiyonunu da andırıyor. Ses yankısı monoğram. Hiç ayık gezdiği görülmemiş solist bir havası var bu gerçek ötesi düşselliğin. Teo mu deseeeeem...özlo mu deseeeeeem...? Bilmem ki bu karma karışıklık.. hangisinden hangisi..? Sevgiyle.