Bir Çocuk

Bir çocuk; sesi çocuk,koşması çocuk,aklı çocuk,elleri çocuk. Hayatının en büyük acısı bedeniyle aynı boyda bir topu iki direğin arasına isabet ettirememek olan bir çocuk.Yani anlayacağınız çocuk gibi bir çocuk.Hiçbir çocuğun edemeyeceği gibi bir gün sokak arasında tecavüze uğrayıp öldürüleceğini tahmin edemeyen bir çocuk.Peki o sokak arasında küçük gözlerinin gördüğü varlık neydi o çocuğun? Kim yaratmıştı o varlığı? Her insanın içinde bir parça kötülük varsa bu parça neydi? Ya çok fedakardı o varlık; etrafındaki herkesin içindeki kötülüğü aldı ve bir bedende biriktirdi ya da evet insan-hayvan-bitki dışında varlıklarla yaşıyoruz.Zapt edilmesi zor, eğitilmesi imkansız, tek amacı insanlığıı;iyiliği ve hatta kötülüğü bile karanlığa sürüklemek.O gün,kötülük bile boynunu eğdi ayaklarına baktı, konuşamadı.Kaldırım taşları utandı böyle bir şeye şahitlik yapmak zorunda kaldığı için, duvarlar yıkılmak istedi ama içindeki insanları düşündü; vazgeçti.Ama kimse Mert'i düşünmedi.Ama kimse onu kurtaramadı.Ama kimse duymadı Mert'in içindeki nükleer bir silah gibi patlayan çığlığı.İçini yok etti,bizleri ve hatta dedikleri kadar varmış ki o nükleer silah gelecekteki birçok nesili bile etkiledi.Ama o yaratığa bir etki edemedi.Nedir ceza? Hapis? İdam? Ah elimizde olacak ki en büyüğünden kimsede olmayan bir vicdan vereceğiz o yaratığa. Ne ceza olurdu ama. Bırakın sonra kendi müebbetini yaşasın o varlık. Ama elimizden gelmiyor işte. Yolların peşinde koşarken, duble duble yollar metrolar yaparken çocuklarımıza oynayacak güzel bir alan yapmayı unutmuşuz.Suç nerede acaba? Derine mi dalsak? Eğer dalarsak bu ülkeden bir tek masum insan çıkmaz en iyisi dalmamak olur heralde. Belki aramızda vicdanı olan insanlar vardır ki kaldıramazlar bu yükü..

11 Nisan 2014 1-2 dakika 4 denemesi var.
Yorumlar