Bir Su Damlası

Yağmur yağıyor ince ince . Hava hem karanlığa çalıyor , hem de biraz serince. Ağaçlara bakıyorum , sararmaya yüz tutmuş yapraklarında yer çekimine direnmeye çalışan damlalarla dolu.
Böyle havalarda yazmamalı insan. Hüzüne çalar bütün renkler ; bütün notalar hüzün sesleri çıkarır.
Ancak yazmalıyım.Yapraklardaki su damlaları her zaman bulunmaz ki! Neden direnemezler topraktan gelen davete , nedir onları yapraktan koparan güç. Yaprak üzerinde birer kristal gibidirler halbuki.
Ağacın toprağa kira bedeli midir , yağmur damlaları.
Bu dünya bir al- ver dünyası mıdır? Peki böyle ise hangisi önce gelmelidir : Almak mı , vermek mi?
-'O bana vurdu , ben de ona karşılık verdim.'
-'Önce o başlattı kavgayı'
Kan davalarını biliriz hepimiz. Bir ölüm , bin ölüm demektir.
'Önce onlar öldürdü'
Kuralları yıkmak için , bir başkasının yıkmış olması yeterlidir bizim için.
Aslında insandan insana değişen doğrular vardır. Tutulan takım değişebilir , partiler değişebilir.
İnançlar değişebilir.
Değişmeyen doğrular olmalı. Neredeyse bütün kitaplarda yazan , neredeyse bütün annelerin , bütün öğretmenlerin öğrettiği saygı , sevgi , kardeşlik , dostluk gibi güzel ve doğru şeyler olmalı.
Öldürmek güzeldir diyen insan bulamazsınız , öldüren çok insan bulabilirsiniz.
Yalan söylemek güzeldir diyen insan bulamaz , ama söyleyen çok insan bilirsiniz.
Yaptığı ve yapmadığı şeyler için yüzlerce , binlerce bahane bulabilir insan isterse.
Bahaneler bulabilirseniz her şeyI yapabilirsiniz .
'Abi karnım açtı , onun için çaldım'
'Çalmamalıyım , öldürmemeliyim , yalan söylememeliyim' demek çok mu zordur.
Ulaşmayı istediğimiz şeyler nedir ki?
Ekmek mi , Ambalajlanmış ekmek mi, Ekmeği en pahalı yerden alabilmek mi ?
Şu kış gününde içinde soba mı yanar en pahalı elbisenin içinde ?
En pahalı arabalar , en ucuz arabalardan kaç dakika önce götürebilir sizi gideceğiniz yere.


Neden durursunuz yaprakların üzerindeki kristal su damlaları gibi.
Toprağa düşeceksiniz işte günün birinde.

'Tüm ağaç dallarından özürler diliyorum.'
'Tüm toprakları çok seviyorum.'
'Yapraktan toprak ne kadar güzel görünüyorsa , topraktan da öyle güzel görünüyor yaprak'
dedi su damlası .
Bir su damlasının söyleyecek başka ne sözü olabilir ki?