Bulanık

Cami açlığı çekiyorum sanki. Bir feryadın duaya rastlamadığı ve kalbimin bağrımdan önce yandığı mumlarda doğduğum günü kutsal tarihlerimden siliyorum, kırsal yalnızlığıma dokuma günahlarla tövbe ettirirken. Ben artık yaşamın baş harfindeki o İslamcı kurtuluş değilim. Güneşimin gökyüzüne kahkahalarla uzandığı zamansızlıkların uşağıyım.

Efendiler götürüyor önce, sonra serserilerin düşen dişlerinden kaypakça çekiyorum diş macunlarını. "Kim yazıyor?" sorusuna "Hiç kimse" cevaben karışırken, hiç kimseye sahip olmuyor yazılarım. Mutluluğun mutfakta pişemediği tenceremde duman kokusu sarıyor hatalarımı, buzdolabından şurubunu çıkarıyorum acılarımın. Öksüre öksüre bana verem yine bende ölüyorlar. Korkmuyorum. Ölü gördüm ben artık. Can verdi kalbimde çocukluğumun babacan satırları; gömüldüğüne şahit oldum, kefenin beyazlığına masumiyet giydiren o ecnebi kıyafetlerin düğmelerini kopardım. Ölü gördüm artık ben...

hangi acı kalbime bıçak saplayabilir ki bundan sonra? Hangi mutsuzluk kadehin en dolu kısmından beni sarhoş edebilir? Saçma.

Allah'a kavuştu bundan önceki harflerim ve sakıncalı sandığım tümcelerimin son bir hak helal edişiyle kabullenildiği yok sayışlarım... İşportaya gitti, kuşların kullara gark edilen sarhoş cıvıldamaları; kanadına kifayet, gözlerine kinaye ısmarladım.

Ölü gördüm artık ben, üzmez beni eksik harflerin öksüz satırları... Gömüldüm, kepenkleri kapandı genç kız hayallerimin; nasıl bilirdiniz dediler, ölü bilirdik dedim. Gıyaben...

08 Mart 2021 1-2 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (6)
  • 3 yıl önce

    Denemenizi ve öteki denemelerinizi okurken nedendir bilmem bir pişmanlık sarıyor içimi. Henüz taze bir konuydu bana gelen. İnsan gençken mi daha oturaklı yazar olgunken mi yaşlıyken mi? İşte daha bir kaç ay önce verdiğim yanıt; yazmanın yaşı olmaz. Her yaşta insan yazabilir...Pişmanlığıma gelince; yazdığım karalamaları paket ipiyle bağlayıp kaldırdığımda ; günü gelince çözer okur neler yazdığıma bakarım düşüncesindeydim. Elbette bunların hiç biri olmadı. O düğümlenmiş ipler çözülmeden, karalamalarsa kesilerek çöpü boyladı.

    Bazı edebiyat sever dostlarda sonunda umudu kestiler benden. Oysa daha önce çok önceleri kesmeleri gerekirdi ama bir umut dedilerdi...Hepsini hayal kırıklığına uğrattım. Hatta yazmayı bırakarak Azrail' i bile...Yine de eminim o beni hayal kırıklığına uğratmaz. Emir kulu sonuçta...

    Zengin bir konu anlayışına sahipsiniz...Yani sizi okurken; her seferinde kendimi olmadık yerlerde görmekten açıkçası mutlu oluyorum...

  • Tebrik ederim Dilara Hanım. 🧿

  • 3 yıl önce

    Bazı zaman hayat ve yaşananlar yorar insanı alabildiğine... İşte o zaman bir el, bir dost, belki bir yardımcı arar insan kendine, illaki bunun bir canlı varlık olması da şart değildir, dualardır kimi zaman insanı alır götürür, hüzünlerin içinden bir solukta çıkartır. Kimi zaman gecenin sessizliğinde ruhunu dinginleştirir insan. Kelimeler ve cümleler özenle seçilmiş. Bu da her zaman için Dilara Hanımı farklı ve okunası kılıyor... Kutlarım içtenlikle...