Çaresizlik Yazıları 1


İnsanı zihnen mahvetmeye çalışan eski çağ özentileri ve fikirlerine karşılık yeni dönemde, gelecek adına, millet adına ne yapılabilir ki… Her çağı kendi içinde değerlendirmek gerekirken, tarihçi ve dindarların yaptığı devamlı iflas etmiş tüccar gibi geçmişi geleceğin önüne koymalarının önüne nasıl geçilebilir. Din veya tarih bir ilim midir, yeniden düşünmek gerekir. İnsanların, kavimlerin ve milletlerin iyiliği için Tanrı tarafından gönderildiği söylenilen dinler veya kutsal anlatılar ne kadar bu çağa uyuyor düşünmek lazım. Komple, sil baştan değişirken dünyalık insan yaşamı, hala eskide tutuklu kalmak ne demektir, anlayamıyorum. Biraz kıyas yaparsak eski putperestlerin veya çoktanrıcıların kültürü ile tek tanrılı dinler ve inanışlar arasında fark kalmış mıdır bu çağda?

Gelen yüzyılın veya anda yaşanılan zihinsel çaresizliklerin insanları gün be gün tüketirken devamlı ölüm sonrası için hayaller kurduran bir dünya tarihi ve insan inanışları ötesine geçerek mutlu olmayı başaramayacak mı insanlık. Dünya nüfusunun bilinen tarih içinde hiç bu kadar yönetilemez durumda olduğunu okumadım. Yerellik, bölgesellik ve hatta kıtasallığın bile öneminin kalmadığı günümüzde gelecek nesillere ne vaat edebilir ne öğüt verebilirsiniz ki.. İnsanlar gördüğüne inanır, gördüklerini kıyaslar ve karar verir. Okumanın ikinci planda kaldığı bir çağın içine çoktan girmedik mi.

Doğu batı, kuzey güney diye ayırmaya çalıştıkları dünya kültürlerinin birbirine düşmanlığın ötesinde yeni dünya içinde nasıl etkileşime geçecekleri düşünülürken, kısır eski çağ tartışmaları ve felsefeleri ile nereye kadar çağın insanı moralize edilip insana umut verilebilir. Tanrıları, inançları ve ideolojileri savunduğu kadar insanı savunamayan geri kalmış dinozorların vahşetini nasıl engelleyebiliriz.

Erkek ve kadın ikileminde, kadınların devamlı ikinci sınıf olarak yer alması ve günümüzde çalışma hayatından fikir hayatına kadınların kendilerine yer açmaları neticesinde yaklaşık 6 bin yıllık bir çağın kapanmasının zamanı çoktan geldiğini düşünmüyor musunuz? Hem erkeklerin hem de kadınların kendi içlerinde bile saygılı seviyeli olamadıkları görülecektir ki, bu da yeni çağın güle oynaya gelmediğini, yine eski çağlarda olduğu gibi kan vahşet ve savaşlarla geldiğini göstermektedir.

İnsan iş gücüne talebin gittikçe azaldığı günümüzün teknolojik ve robotik eylemlerimde biyolojik bir varlık olan insan çoğunluklarının geldiği noktaları analiz ettiğimizde karşımıza çıkan sonuç ise; insan nüfusunun bu kadar fazla olmasının gereksizliği değil midir? Belki de bu çağın başlangıcında son 500 yılda duymadığımız bulaşıcı ve öldürücü hastalıkları daha çok duymamız ve duyacağa devam edeceğimiz gerçeğinden hareketle, doğum ve ölüm arasında görsel hafızalarda yaşamın, zevkin, hazzın, inancın değerini an be an daha çok yitirildiği de bir gerçekse, insanların toplu intiharlarına hangi sözle, hangi inançla hangi yazı ve şiirle karşı durabilirsiniz ki.

Eski çağ fikirlerinin iflas ettiği gerçeğini anlayamayan çağ düşünürlerinin içine düştükleri açmazın açarı hangi yönetim şekli veya insani etkileşim yöntemleri olabilir. Hayvani veya bitkisel ömür serüveninin bir ötesindeki insani yaşam kültürü nedir acaba? Girdapların içinde girdaplar... 

16 Mart 2021 3-4 dakika 194 denemesi var.
Yorumlar