Çocukluğumda
Yüreğim zindanlarda,duygularım sürgün yemiş,bakıyorum işte başı boş,anlamsız serin bir rüzgar esiyor ,tarifi imkansız bir karartı çöküyor düşüncelerime ,birden çocukluğum büyüyor, koşuyorum mahalleme..
Aylardan eylül ,günlerden pazar,son yaz akşamları ,serenat yapan kuşlar, serin esen rüzgar ,bileğime bağladığım kırnap ipi ve rengarenk uçurtmam.Çocuksu bakışlarımda sevinç, mutluluk haykırırken gülüyorum sinsice.
Burası yeşil kentin küçük mahallesi,büyük yürekli çocuklar koşuyor alabildiğine hırslı. Kavgalardan,kargaşadan uzak öbek olmuşlar sokak ortasında ve paylaştıkları bir kaç dilim salçalı ekmek,yün yumaklardan yaptıkları top ve rengarenk misketleri.Diğer sokakta ; ip atlayan,kaydırak,beş taş oynuyan kız çocukları. Küçük mahallede paha bicilmeyen oyunlarını oynuyorlar,öylesine sevinçli, öylesine mutlu.
Bu çocukların boyları, isimleri,kiloları faklı, akranlar belki..ama; düşünceleri , hayelleri aynı ve paylaştıkları değer ise özgürlükleri.
Eylülde okular açılır, toplanır tüm çocuklar okulun bahçesinde,İstiklal marşını söylerler hep bir ağızdan saygıyla, sonra andımızı okurlar en yüksek oktavdan.
Çocukluğumun sevdalısıyım ,yüreğe dokunan yara kabuk bağlar, dizler titrer,beden savrulur,düştü dusecek gibi.
İşte öyleyim bugün ,bir kez daha neşeyle yaşadığım o yılları hayalimde büyüttüm, şimdi yüreğim özgür, düşüncelerim özgür, iyki o mutlu çocukluk anılarım var bakışlarımda ve gözlerimi kapatıp cocukluk anılarım kaybolmasın diye ömrümün sonuna kadar saklayacağım.



