Doğrudur

Doğrudur



Kendine yenik düştü zihnim...

Doğrudur.


Acılara karşı zaafım devam ediyor...

İnkar etmiyorum.

Lakin artık paylaşmak da istemiyorum.


Tek başına kalmak dert değil bu dünyada. Çünkü ben o lanet olasıca, anlamsız, uğultulu ağızlarınızı sevmiyorum.


................


Bana normal olmam gerektiğini söyledin. Normal olanı anlattın ya bana -kendince-. Sana ne desem de boşuna, nasılsa kendinden başkasını dinlemez değil mi kulakların.


Hey!!!!

Sen insan kılıklı!!!

Fikirlerini al da....geri sok ağzına.

Görelim bakayım, o zaman gelişin kadar gidişin de görkemli olacak mı...

Ne dersin..


................


Neyi ne kadar tükettim, neyi ne kadar kirlettim. Gelin üzerine haydi durmadan gelin.

Tabii ya şimdi tam sırası Tanrı. Sende yolla sorgu meleklerini, verdiklerinin hesabını sormayan bir sen kalmıştın.


Fırtına oldu gözlerim...

Doğrudur.


................


Çaldım..

Bendim o hayırsız...

Evet, ben çaldım hiç acımadan saçlarına baharı getirecek rüzgarları.

Gözüm yükseklerdeydi aslında ama uzanıp da çekemedim ki bulutların üzerindeki o pamuk yorganı.


Ben sadece üşüyordum...

Doğrudur.

inkarlarla nasılsa işim kalmadı, bu sebeple böyle rahat itiraflarım.


Benim, ben, ben o hayırsız karaya boyayan tanrının sıfatını.

Ama bir düşün önce, sence gerçekten başka seçeneğim var mıydı.


...............


Kalbimdeki yüktür bu süzülen gökyüzünden. Kirli, yakıcı bir o kadar da zehirlidir dikat et sakın ıslanma.

Toprak kaldırır sadece bu zehri, sakın kendine güvenip yağmurumda dolaşma, sonun olur bu meydan okuma halin sonra.


................


Düştü dalından bir elma. Çürümeye başladı toprağa dönük yüzü. Bir kurt dadandı baharına, kemirip durdu tüm bedenini acımasızca.


"Ölüm işte böyle gerçek ve kaçınılmaz."

dedi kurt, ağzında çiğnerken bedenini elmanın.

Yaptığıyla gurur duyuyordu, eksilip kaybolan elmanın varlığını kemirirken kutsarcasına .


Son birkaç ısırık da benim olabilir...

Doğrudur.

Bitirdim ben de nice guzel şeyleri yolladım tanrının yanına.


Ölüm kaçınılmazsa...

Ölüm güzeldir. Güzel olmalıdır. Yoksa nasıl çıkacaksın ki başa.


Sevilir mi deme, sevilir hem de küçük bir çocuk gibi şevkatle sevilir.

Kaçmaya gerek yok, asıl ebedî bir yaşam için çaba harcamak getirdi beni bu hale. Gerçekte asla sahip olmadığım ödünç varlığımı kurtarma telaşının içine düştüm aptalca.


.................


Kurdun düşüne vurgun olan bendim...

Doğrudur.

Kutsarcasına kemiriyorum kendi kendimi bu yolda.



31 Mart 2021 2-3 dakika 96 denemesi var.
Yorumlar (14)
  • 3 yıl önce

    İnsansıların çoğaldığı günümüzde daha da insan olabilmek adına bir çoğumuz ne çok savaşıyor kendisiyle değil mi Menekşe Hanım

  • 3 yıl önce

    Tıpkı bir bebek gibi bazen anlamaya çalışmak gerekir dünyayı . Kimi zaman kurtlar mutludur elmalar üzgün. Kimi zaman tam tersi . Oysa gerçekler bas bas bağırıyor tıkandıkları yerden. Her zaman ki gibi yine güzel bir yazıydı. Tebriklerimle...

  • 3 yıl önce

    Yüreği kanatan itiraflar ve insan demeye bin şahit isteyen türden varlıkların arasında "insan" kalmaya çabalayan bir ruh. Beğenerek okudum, kaleminize sağlık. Sevgiyle kalın..

  • 3 yıl önce

    y imzasını ben unutuyordum da sana ne oluyor nesildaşım ya hu...:) Y'den yine, insanlık ye veya yenil felsefesine alışmış çağlardır bu çağda değişecek tüm bu düşünceler, hayatın pek önemi kalmadı, kültürler, dinler, inançlar, kutsallar değişecek yavaş, lakin sonuna kadar mutlu olmaya çalışmak, kafayı yemeden tabii:)))

    insanlığın komple değiştirecek icatlar yenilikleri zaten ara ara yazıyoruz, bir elmadan alınan enerji bir elma hapına dönüşecek, fabrikada protein üretilecek, fabrikada insan üretilecek, lakin yine de birlikte yaşamayı başaramayacaklar insanlar milletler..

    eski kuşaklar din satacak yine... ideoloji satacak ve yine ham ham felsefesi üzerine yazılar yazacaklar... ciddi olup kaşlarını indirecekler, kararmış gözlerle bakacaklar yeni kuşaklara... hoş görmek lazım...

    ben ne dediğimi biliyor muyum nesildaşım. gökten dümeyen o üç elma yerine üç kurt mu düşecek yoksa başımıza... ailen predatör, avcı yola çıkmış mıdır acaba:)) Y esildaşım:)) kılavyene sağlık eksik ol veya olma lakin aksi olma ve hep yaz.. yazmak sana yakışıyor... saygılarımla efenim. eşe dosta yiğenlere bol selam. huzur dileklerimle..

  • 3 yıl önce

    Doğru, her zaman ve her yerde tekdir. Doğrunun bulunduğu yer, hep olması gereken yer iken onunla yüzleşmelerimiz ve ona dair yanılsamalarımız, herkesin kendi perspektifine göre meydana geliyor ve o bakışın izanı kadar bir şekle bürünüyor. O vakit doğruya itiraz mümkün olamadığın da onun karşısında ki zoraki, ihtiyari ve ya inisiyatife dayalı konumlarımızdan dolayı önce kendimizi yargılıyoruz. Yargılamalarımız da bizi bir süre sonra başka bir konuma sürükler. Bu sefer "kendi oluşumuzu", kendimize rağmen kabullenemediğimiz kendiliklerimizi ezmeye başlıyoruz bu kimileri için kendimizle tanışma merasimidir. Gücümüzün tükendiği ya da çabamızın anlamsızlığa taştığı yerden bu sefer "kendiliğimizin, kendimize bırakılmamış lığı" ile bir sonraki nedenselliğe uzanıyor ve bir yaratıcı mefhuma ya da Yaratıcıya gitmesi umulan nidalarla kendimizi, "kendi oluşumuzu" belki de hiç bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz kadar bir çaresizlikle " Fil'i 7 farklı yerinden tarif edenlerin durumu " dışa vuruyoruz. Bu dışa vurum bazen çok sanatsal, bazen çok isyankar bazen çok münzevi bazen çok asabi olabiliyor...

    Yine aldın götürdün bizi kuş gagasında fındık tanesi gibi zihinlerimiz; açmak için olabildiğince yükseltiyor sonra en acımasız haliyle yere bırakaraktan açıyorsun ... Uçuş kadar güzel kırılmaları var senin kaleminin güzel insan...

    Sevgilerimle,