Dolapta Pekmez Yala Yala Bitmez

Efendim aşk sofrasına oturan önce ne bulduğunu bilmez. Sevgi emek ister, aşkta emek yoktur. O ansızın gökten önüne kuruluveren sofra gibidir. Ne var ne yok tüketirsen sancısı mutlaka seni bulur. Sevgi sofrasına oturan, önce hazırlığını yapar, sofrada nelerin olması gerektiğini bilir. Sofrada bir tatlı gibi saygının da bulunması lazım geldiğini düşünmüştür örneğin. Her yemeğin içine bir tutam sadakat karıştırır. Fedakarlık suyu ile pişirir çorbasını, benlik kaşığını sevdiğine verir. Hayranlık ana yemektir sofrada, karşılıklı yenir. Aç kalkmaz bu sofranın müdavimleri lakin doymaz da. Bu yüzden her gün kurulur sofra. Her gün farklı kıvamda.

Aşk sofrasına oturan aşık ne bulduğunun farkındadır, ne tadın, ne de kıvamın. O yalnızca Mevlana misali açtım... yedim... kandım diyecektir. Fakat doyduğunu fark edecektir.


Sevginin haleti ruhiyesinde süreklilik vardır. Aşk bir 'an' dır. O uzun süre taşınamaz olandır. Sofradan kalkan aşık için gerisi yalandır. Aşık artık o anı arayandır. Bulamazsa yanandır.

Sevgi akla boyun eğendir. Aşk akla boyun eğdiren. Sevgi içine düştüğü yeri dile getiren aşk içine düşürdüğü kişiyi vecde getirendir. Velhasıl yarenler, sevgili ipe un serilmeyeceğini bilir. Aşık ipe un seren kişidir.

Sen de ey sofradan nasibini almış aşık bak dolapta pekmez yala yala bitmez.Öyle ise Ayşecik cik cik cik , Fatmacık cık cık cık sen bu oyundan çık.

18 Temmuz 2010 1-2 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    çok hoştu bence.yüreğinize sağlık