Dünya Bukalemun Şampiyonaları

Denildiği gibi
Hava bedava
Su bedava, değildi
Bedava olan tek bir şey vardı
O da sevgiydi
Ama onu da bulmak o kadar zordu ki
Keşke alın terinden damla damla aksa idi.

Bir oyunmuş yaşanılan,
Dünya, bir futbol topu imiş.

Futbolcular, her daim savaşa hazır devlet paralı asker statüsünde nakşediyorlarmış sanatlarını,
Suç onların değil kadrolu olmanın büyük nimetlerinden yararlanmayı kim istemez ki.
Teknik heyet, acemi kader yankesicileri, şansa tapanlar, kendi acizliklerinin heman leri.
Ve yedek kulübesi, kendi içindeki çürümüşlüğü oyunun her anında gözlerinin önünde onlarca defa görmek, eksik hissedilmenin tamamlanamamışlığında diriltip dirilitip öldürmek kardeşini. En çok sizi anlıyorum en çok sizi anlamak istemiyorum.


İnsanlar, taraflı mekânlarının egoist amigoları. Popo enlem ve boylamlı saltanatlarını terk etmek için ya kurşunun teni geçtiği o anda kandan bir yudum nasiplenmek uğruna ya da mağlubiyetin nefrete dönüştürdüğü hınçlarını elbiselerinden uzağa fışkırtmak amacıyla bekleyen, korkusuzluklarından korkar utanmazlıklarından utanır gözlerle ne olup biteceğini bildikleri bir denenmişe belki bir alkışlık rüzgar bir nefeslik küfür etki eder mi diye sabırsız yüreklerinde her dakikaya bir aşk gömmenin hüznüyle her dakika da bir insanlıklarına dönüp dönüp oturuyorlar 3 karışlık cennetlerinde.

Oynatanın kazandığı bir oyunmuş yaşanılan. Bilincin almadığı bir sonsuzluk halüsinasyonu. Altın tepsi üzerinde ölene dek sunulurmuş evet ölene dek öleceğini bilmemezlik uyuşturucusu.
Kimsesiz şeytanın en yakın dostu olabilmek ne kadar ulu bir mertebe ve ne kadar gururlu.



Ben bu oyunda hakemsizliğim. Bir avuç canımla onu da veriyorum ilk avucunu açana.
Kaçmak değil benim ki, duyularıma ihanet etmek istememek.
Haksızlığın orta yerine bir gül atmak, olduğu gibi doğduğu gibi.
Kırmızı saçlarımı yeşil bedenimi varlığımın dikenini ve o hoş kokusunu bir bütün saymak kendimi bırakmak mavi denize, kesinlikle göle maya çalmak gibi gelmiyor bana. Bilakis farklılığın taraf olmayla bir ilgisi olmadığını inatla ve dahası inançla, bir bütünün ancak farklılıklardan sanata dönüşeceğini anlamış bu soyut düşünce dağarcığım uyarıyor beni 90 dakika doldu yeni bir oyun başlamadan göster kendine bir kara kart, at kendini bu oyundan ama ne fayda.

Senin bu oyunda ki yerin; merak etme bu oyunda ki en önemli kişi sensin.
Bazen içimde hiç ben olmak istemediğim bir şahıs peydahlanır. 1 kaç saniye yoklar gider sonra. Bilmek yararsızdır, o benim ben olmasını istemediğim halim olsa da demek ki tanışmışım ben onla. Dostumdan utanırım annemden babamdan senden utanırım mesela.
Sende böyle işte her nasıl olmuşsa sen de bir şekilde tanışmışsın bu oyunla.


Bir oyunmuş yaşanılan.
Geçmişten bu güne her dönem başka bir şekil alıyormuş.
Dünya Bukalemun Şampiyonaları.
Tanrı Meksika dalgasını seviyormuş.
Anons yapıldı haydi Meksika dalgasına.

23 Temmuz 2011 2-3 dakika 25 denemesi var.
Yorumlar