Dünya Kupasına Nasıl Gideriz

Size böyle bir soru sordum mu; ''Dünya kupasına nasıl gideriz?'' Bana vereceğiniz cevap tabi ki ''Geçti Bor'un Pazarı sür eşeğin Niğde'ye.'' olacaktır. Canım, dünya kupası olmazsa Mars Gezegeni Şampiyonasına gideriz ya da Jüpiter Futbol Şampiyonasına gideriz... Sanki başka gezegen mi yok? Dünya nedir ya güççücük bir yer...








Önce şimdiki durumumuzu bir gözden geçirelim. Fatih Hoca ile yolları ayırdık, sonra Luce Amca geldi biliyorsunuz... Aslında ben şahsen ondan da fazla bir şey beklemiyordum, nitekim beni de yanıltmadı... Ha, sabredersek uzun vade de başarılı olur mu; belki olur... Bekleyip görmek lazım.








Bizim topçular da ruh yok ruh! Biraz klasik mi oldu bu cümle? O nedenle topçularımıza toplu ruh nakli yapmak gerekir diye düşünüyorum... Bunu nasıl yaparız; bir düşünelim bakalım. Kurtuluş Savaşları ve Çanakkale Savaşları ile ilgili belgeseller gösterilebilir mesela... Maç için kampa girdikleri zaman sık sık Dağ Başını Duman Almış Marşı dinletilebilir... Onun yanında Dumlupınar Marşı'da iyi gider diye düşünüyorum... Eğer ki bu gaz vermeler ile ruh kazanamazlarsa Türkiye'nin en ünlü hastanelerinden randevu alıp bu konuda uzman ne kadar profesör varsa, onların gözetiminde ruh nakli ameliyatları yapılması gerekir... Ayrıca tuz ruhu da kullanılabilir... Tuz ruhu da milli ruh kazanmalarına yardımcı olmazsa, daha değişik yollarda denenebilir...








Bir başka çok önemli bir konuyu da burada dile getireyim. Maçlara çıkmadan önce futbolcularımızın bol soğan sarımsak yemeleri gerekirdi aslında... Niye düşünemediler ki bunu teknik heyetimiz ve federasyonumuz? Şaşırdınız değil mi? Soğan, sarımsak ne alaka diye? Şaşırmayın, futbolcularımız soğan sarımsak çiğneyip maça çıkınca ağızları da leş gibi kokacak, tabi böyle olunca da ikili mücadelelerde rakip topçular burunlarını tutacak, bizim topçuların yanına bile yaklaşamayacak... Ne akıllar bendeki de... Seri maçlar başlamadan yapsaydınız bunu, bütün maçları kazanırdık billahi...








Milli takımda gençler ile tecrübelileri de kaynaştırmak lazım... Yaşlı futbolcuların kamplarda hayat tecrübelerini gençlere sık sık anlatmaları ve onlara yol göstermeleri gerekir... Milli Takım kampa girdiği zaman en çok hangi kağıt oyunları oynanır odalarda? Bu kağıt oyunlarında yaşlıların gençleri fazla yenip de morallerini bozmamaları gerekir... Genç futbolcular bol paralı transferler yaptıkları zaman paralarını nerede değerlendirmeliler? En yüksek fiyatlı Mersedes ve BMV spor arabalar nerede satılır? Borsa'da mı çok para kazanır insan yoksa karaborsada mı? Ya da taksi plakası mı almaları gerekir? Euro dolar paritesini nasıl takip etmeli genç futbolcular? Bütün bu tecrübelerini yaşlı futbolcuların genç futbolculara aktarması ve tabi ki karşılığında bir şey beklemeden bunu yapması gerekir...








Biz ülke olarak gidemedik ama ben yine de o dünya kupasına gitmek istiyorum illa diyorsanız şimdiden uçak biletinizi alın Rusya'ya... Ha param yok uçağa veremem diyorsanız, kara yolu ile de gidebilirsiniz... Otobüs de çok pahalı diyorsanız, o zaman da otostop ile gitmeyi deneyin, ancak yol çok uzun olduğu için en az beş on kere otostop yapmanızda gerekebilir... Yaza geldiği için belki bisiklet ile de gidebilirsiniz, ancak şampiyonadan en az bir kırk elli gün önce çıkmanız gerecektir o durumda da...








''Biter biter Kırşehir'in gülleri biteeeeer.'' O biter de dünya kupası özlemi ve ümitleri bitmez asla bu memlekette. Ümitlerimizi asla yitirmemeliyiz... İkibinonsekiz olmadı mı, İkibinyirmiki, oda olmadı mı ikibinyirmialtı, oda mı olmadı ikibinotuz, ikibinotuzdört... Yok devenin balepabucu... O kadar da ben yaşamam zaten ya... Ne halt ederseniz edin ondan sonra...

07 Ekim 2017 3-4 dakika 1377 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 6 yıl önce

    1/

    Güzel ve anlamlı bir konuya değinmişsiniz sayın Ahmet bey. Hem gülümseten hem de düşündüren. Hele ömrümüz konusu söz olunca acı acı da gülümsedim...

    Fatih hoca akıllı adam. Başarılı olamayacağını anlayınca bir bahane buldu. Biliyorsunuz mekan basma olayını. Belki de bir planın parçasıydı. Milli takımdan nasıl kurtulurum nasıl kendimi uzaklaştırırım ve nasıl tazminata hak kazanırım gibi. Elbette bunları futbol düşünürlerimizde düşünmüştür...

    Geçen aylarda prim kavgası çıktı. Fazla detayını bilmiyorum. Dünkü maç. İzlanda daha bir kaç yıl önce gelenden gidenden beş-altı yiyen bir takımdı. Bu kadar kısa sürede dünya futbolunda benim diyen takımlara kök söktürmesinin nedeni aslında oldukça basit. Özellikle ulusal sevdası. Futbolu amatörce oynamaları. Prim davalarını düşünmemeleri. Oynadıkları futbol basit ama sistemli. Bizde olmayan başaramadığımız bir sistemleri var. Oldukça basit. Sağlam defans yap. Topluca atağa çık. Hızlıca geriye dön ve etkili yan topları kullan üstelik Britanya' nın takımlarında oynayan futbolcularının da bayağı yetenekli vuruşları var. Bu basit oyunu bizim futbolcular öğrenemedi. Onlar öğrenemedi ama onlara öğretenlerde öğretemediler...

  • 6 yıl önce

    2/

    Son zamanlarda Almanya da veya diğer Avrupa ülkelerinde top koşturan gençleri misafir ediyorlar. Bir ikisi dışında adı sanı duyulmadık bu çocuklarla bir yere gelmeye çalışıyorlar.

    Arda Turan Barça da yaklaşık bir yıldır oynamıyor. Emre emekliliği gelmiş. Burak' ın esamisi ortada yok...Fazla uzatmak istemiyorum. İkinci golden sonra ailecek kanal değiştirdik. Sizin dediğinize geldik. Ömrümüz yeter mi yetmez mi?

    Ulus sevdası olacak. Bir ulusu temsil etmenin anlamını bilecekler. Bunları bol paraya alıştıranlar mı utansın yoksa bu çocuklar mı utansın? Konu derin ....Sevgiyle kalın...