Düş Kurmak

Düş kurmasak ne yapardık, bu kaotik dünyada? Ne avere bir yalnızlıktır ,düş kurmak.Çocukların düşleri bolcadır.Çünkü, dünyayı elleriyle şekillendirebilecek bir çamur olduğunu zannederler.Ama ne güzel kirlenir elleri.Karanfillerin kök salıp yetiştiği topraklarda.Hep ararlar sevimli,göçebe bir kokuyu.Koklarlar,uğramadıkları zamanı ve mekanı.Her yıldızı, kendi evleri zannederler.Dillerinde gittiçe çoğalan evrenin.

Ve sonra büyüdüler...İşte burası dünya dediler.Ağır ağır yaşamayı ve ağır ağır ölmeyi öğrendiler.Yoktu artık,boya kutularındaki beyazın hafifliği.Değişti düşleri.Giysilerinin rengini değiştirdiler.Tek tip giyinmeyi ve düşünmeyi öğrendiler.Oysa masallarda yüreklerini küt küt attıran rengarenk bir gökkuşağı vardı.Sonra yürüyüş biçimini değiştirdiler.Hep ileri ,tek adım.Çok yönlü coğrafya haritalarının yalan söylediklerini anladılar .

Sonra daha da büyüdüler ve kaçmak istediler,tutkuyu ve duyguyu esir alan bu dünyadan.Dur dediler birileri, yapamazsınız dediler.

Çünkü:Hayal kurmayı beceremeyen yığınlar çoğalmak ve benzerlerini aramak ile sorumlu hissediyorlardı kendilerini.Ne kadar çok ve aynı ise o kadar çok mutluyuz dediler.İlk yalanları ve ilk günahları buydu.

Fakat büyümeye direnen çocuklar da ( insanlar) oldu.Boş bir sayfayı keşf ettiler,yazgılarını ağır ağır yok etmeye kararlıydılar.Kağıda öyle hayaller çizdiler ki yığınlar dünyanın döndüğünü, güneşin doğduğunu, yıldızların parladığını, nefes alıp veren ölümü,ilk defa fark etmişlerdi.

Sonra, pes edenler oldu.Yalnızlar genç ölürmüş dediler.Bıraktılar dillerindeki sözcükleri.Oysa ne uzun sohbetleri vardı. Zamana sığmazdı kelimeleri.Dünü,,bugünü ve yarını hepsini tek bir eylem biçimiyle süslerlerdi.Ellerini çektiler kitaplardan,.Ônce Tolstoy' dan başladılar nedense.Sonra Vivaldi' nin dört mevsimini terk ettiler.Bertolt Brecht' in şiirimsi tiyatrolarını bıraktılar.Marx dünyayı kurtaramaz diye haykırdılar,tabiatlarında olmayan bir sesle.

Artık düşler, kimliksiz bir bağlılık biçimiydi.Belki de çoğumuz bunu yapıyordur. Düş kurarken izin istiyor ve ne kadar benzerse ötekilerin düşlerine o kadar kendilerini güvende hissediyorlardır.Ben koca koca arsaların ipotek altına alındığını düşünürdüm hep.Oysa bu durum "kurduğumuz(kuramadığımız) hayaller içinde geçerliymiş. Çünkü bir düş kurmayı bile beceremedik. Biliyorum kendimizle uzlaşmış değiliz henüz.Bir bir düş,bir düş dônüştürebilir ,uykudaki görüntüleri..

O kadar doluyum ki, tüm kavramların değişmesini, yeni bir algı biçimini ve aynı zamanda yaşamın kökten filizlenmesini istiyorum. Belki de doluluğum böylece içten içe boşalacak bir zemine kavuşacak. Ve belki özgün ve özgür bir hayal kurabileceğiz.

23 Eylül 2025 2-3 dakika 23 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar