Ehliyet Ehil İnsanlara Veriliyor

''Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde meydana gelen kazada Kazada sürücü Emre Y. (16) babasının arabasını habersizce alıp arkadaşı İlyas K. (16) ile dolaşmak istedi. Emre Y.'nin kullandığı otomobil, cadde üzerinde kontrolden çıktı. Ehliyetsiz kaza yapan çocuğu babası teselli etti... Takla atan otomobil, hurdaya dönerken, Emre Y. ile İlyas K. yaralandı. Kazayı duyup, olay yerine gelen Emre Y.'nin anne ve babası, çocukları yerde yatarken görünce gözyaşı döktü. Babasını gören Emre Y.'nin "Baba kaza yaptım, araba gitti. Ne yapacağız?" demesi üzerine baba Nihat Y., "Çocuklar, kazayı kafanıza takmayın. Sizler iyi olun. Belin mi çok acıyor yavrum? Boynunda mı acıyor? Ağlama oğlum, üzülme yavrum. Boş ver sen arabayı. Sizde bir şey yok ya. Ben yeni araba alacağım. Siz üzülmeyin yavrum." diyerek, çocukları teselli etti.'' BASINDAN




Şoför ya da şoför olmayan bir çok kişi de bilir ki güzel yurdum Türkiye'de ehliyet alma yaşı on sekizdir. Daha önceki zamanlarda kurslar yoktu, şoför adayları bir şekilde kitaptan yazılıya çalışır, yazılıyı verdikten sonrada direksiyon sınavına girer ve kazanırsa yapraklı ehliyeti cebine koyardı... Sanırım şimdilerde hem dershanede teorik olarak öğreniyorlar, pratiklerini de şoför eğitmenlerinin kontrol ve gözetiminde trafiğin içinde yapıyorlar, iyi de güzel de oluyor...





Yukarıda haberini gördüğünüz olayda, babasından gizlice arabanın anahtarını alıp trafiğe çıkan çocuk, ağır bir kaza geçirmiş, geçmiş olsun dileklerimizi buradan iletiyoruz tabi ki ancaaak bir baba neden kontrol etmez henüz araba kullanma salahiyeti olmayan çocuğunu? Bu kadar basit midir bu olay? Ortada insan hayatı söz konusu olunca akan suların da durması lazım...





Bu ehliyetsiz sürücüler hadi bir çocuğa ya da başka bir yayaya çarpıp da ölümüne sebebiyet verseydi o baba ve evlat ömürlerinin sonun kadar vicdan azabından kurtulabilecekler miydi, soruyorum size? Allah'dan ki böyle bir şey olmamış da yaralanma varsa da ucuz atlatılmış yine de...





Babanın kazadan sonra ki tavrına bakar mısınız, ''Üzülme oğlum ben arabanın yenisini alırım.'' Bir bağır çağır oğluna bakalım, senden habersiz aldıysa arabayı, kaçırdıysa... Haberin olup da aldıysa zaten hiç konuşacak bir şey yok ne babaya ne de oğluna...





Bu tür ehliyetsiz sürücülere araba verilmesi olayı yukarıdan da anlaşılacağı üzere daha çok küçük kasabalarda oluyor, nispeten trafik oralarda daha sakin olduğu için büyük şehirlere nazaran, büyükleri sakınca görmüyorlar. Öyle de olsa, asla bir baba ehliyetsiz oğluna ya da kızına ne kadar ısrar ederse etsin, ağlasın, sızlasın, kullanması için araba vermemelidir... Trafik Canavarı Olmayın, tabelalarını da mı görmüyorsunuz hiç?

18 Aralık 2017 2-3 dakika 1376 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 6 yıl önce

    Çok güzel bir konuyu incelikle kaleme Almışsın adaşım... ülke öyle bir hal aldı ki Aklıma meşhur deve hikayesi geldi. Hani deveye boynunun eğriliği sorulan Aynı o haldeyim işte.

    Duyarlı kalemini canı gönülden tebrik ediyorum

  • 6 yıl önce

    Teşekkür ederim saygılar sevgiler...👍