Elveda Dostum

Elveda dostum, elveda dostluk!

Canıma yandığım dünyada bitmiş adına dostluk dediğimiz kavram. Bitmiş nedensiz, amasız, belkisiz, niçinsiz ilişkiler.

Yazık...

Yazık diyorum çünkü soğuyan bedenimi tam beş gün sonra buldular. Koskoca beş gün, dile kolay. Sana son yazdığım mektubun üzerinden bir yıl geçmiş. Belli ki ya eline geçmedi yada önemsemedin, duruyor masanın bir köşesinde açılmamış bir şekilde.

Hatırlıyor musun beş parasız kaldığımız o günleri, hani açlıktan midemizden gelen sesleri dinlerdik titreyerek uyumaya çalışırken. Ben unutmadım ama sen kolay unutmuşsun. Zaten bu yeni devir kolaylıkların devri. Kolaysa bize göre değil derdik, hatırladın mı?

Süheyla vardı hani çocukluktan yanık olduğun, beş parasız meteliksiz nasıl karşısına çıkarım da hislerimi dile getiririm dediğin Süheyla. O da senin izinden gitmiş, zengin koca aramış yıllarca, bulmuşta. 

Hatırlarda arar sorarsan beni Kilyos'tayım, kimsesizler mezarlığında. Adımı sanımı bilmedikleri için 1214 yazmışlar başucuma. Ne garip değil mi? Halbuki benim de bir adım vardı.

Kimsesizmişim...

Çok zaman sonra anladım aslında gelmeyeceğini. Zaten gelsen de nasıl tanıyacaktın ki ben, ben olmaktan çıkmıştım çoktan. Kabuk bağlamış geçmeyen yaralar, pis, kirli üst baş. Nasıl tanıyabilirdin ki? Çok sorular sordum kendime, sorguladım geçen yılları, yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı hatta yaşattıklarını sorguladım. Gülüp geçmekten başka bir şey gelmedi elimden.

Anlayamadan gidiyorum artık bu dünyadan.

Anlamıyorum dostluğu beş paraya nasıl sattığınızı...

Anlamıyorum aşkı karşılıklı çıkar ilişkisine nasıl çevirdiğinizi...

Anlamıyorum her ilişkide ihtiyaçlarınızı öne sürmenizi ve ihtiyacınız bitince terk etmenizi...

Anlamıyorum sizi, elveda dostum...

Ben gittim...


17 Ekim 2021 1-2 dakika 3 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar