Fareleri Düşünürken Kestaneyi Çizdirmek

Bir adam hispanik,zorluyor kapıları,terlemiş, biten bir günün sonunda şarkı söylüyor. Konular sınırsız,hep devam ediliyor, sıcaklar yüksek. Nefes ve deyim şükran duygusuyla çınlıyor mutena semtlerde.
Sanat ve işrirakçilerden elemanlarla demlenen çay eşliğinde sohbetler ve tartışmalara giriyoruz, çok popüler kültüre bağlı yaşıyorlar, burnundan soluyan başkanları içeride. Sitarenin anlamını soruyor biri,bilmiyorum diyorum,sokaktan tablet bilgisayarı olan bir iki tane kız geçiyor.

Yastıkların içinden dökümanlar çıkıyor,haber değeri taşımayan ne varsa konuşuluyor burada, geçiş güzergahımızı ayarlamamız gerekiyor, biten tezlere karşı küçük bir ekleme: duyular duyumlanışların nesi olur.
Hormonlarımızın isteğini yerine getirmeliyiz bu sancılı yılbaşlarında, hep önemsememek sebep oluyor belki de. Bir dinozor çağı başlatalım iri kıyım seslenişlerle, bize yol göstermesini de bilsinler, zor durumlarda akıl vermesini de.
Göstericim beni öldürsün, sıkıp dişlerimi,etimi sunayım, üniversiteye gönderelim sonra onu,
kampüs havası alsın , tozlarından arınabilir belki o zaman.
İlk kurban ben olmak istemiyordum,çatal sesleri geliyordu yan daireden, üst katta kim sevişiyordu, bunlar bahtsız ilginçlikler peşinden uygulanan dönemlerin olayları değildi, yüz üstü bırakılan bir engerek yılanının sevinçli sürünüşü her şeyi açıklardı

13 Mart 2013 1-2 dakika 89 denemesi var.
Yorumlar