Filozof

fitil fitil burnumdan geldiği an doğrusu üzülmüyorum. İyi olanda bu hakkımda. Yargıçları bu nedenle
yargılamak abesle iştigal olur gibi huylar da edinmeye başladım son zamanlarda değil elbette uzun zamandır bu huyum vardı zaten. Bu şey durumuna benziyor; bir çeşit zevk almak acının ikiyüzlülüğün
korkaklığın hüznün ölümün işkencenin mazoşist tadına varmanın albenisi...

yazıcı kafa patlatır. Aslında kafasına monte eder tntleri cdörtleri dinamitleri filan da öyle oturur Allah'ın
belası beyaz dünyasına. Beyni bu sıra da beş kuruş etmez yazıcının. Ne ki o beş kuruşla yazıcı için
yazı-tura oynamaya da deymez.

yazıcı filozofudur aslında ölümün. Bazıları ona şöyle seslenir "O hep ölümün kıyısında yaşadı. Ama kimse
görmedi". Tüh tüh vah vah gibi zalimane duygular fışkırır acınası.

yazıcı adı belli olmayan (ama adı kendinde yaşar) hayali bir ülke de yaşar. Ülke'nin Kutsalları öylesine
çoktur ki; dokunsa birisine, canı çekse dokunmak için, ağzı sulansa limondan, perdeler iner ışıklar
kapatılır sessizlik sağır edici bir hal alır duvarlar kilişe kilişe söylenmeye başlar yıllardır hep aynı nakarat
aynı türkü...Kutsal taşlar kıpırdamaz kıpırdatılamaz...

bu nedenle; Yazıcı şeytandır. Ve filozofudur ölümün

26 Ocak 2011 1-2 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar