Fotoğrafların Dili

Kabak tadı veren -cılkı çıkmış-laçkalaşmış-yüzle göz olmuş-cıvıklaşmış-anlamsız-sevgisiz-duyarsız ilişkiler vardır ve canı sıkıcıdır genellikle. Konuşmalar hissedersiniz yapaysal yüzeysel ve genellikle yapmacık-yalan kokar ve bayağı da renksizleşirsiniz.

Bu tür ilişkilerde iki kişi bir araya gelemezler. Konuşamazlar iletişim kuramazlar ve sıkılırlar birbirlerinden kaçacak yerler ararlar da bakmayın yine de kopamazlar. Aslında bu kopamama durumu birbirlerini sevmekten geçmez. Geçerli akçe vardır aralarında. Bu akçeler çocuklardır ve alınan maaş miktarının rahatlığından kaynaklanır.

Merak ettim dolaşıp duruyorum magazin sayfalarında ve yüzlerce fotoğraf arasında. Bu fotoğraflarda çocuklar yok. Çocukların olmadığı fotoğraflarda kadınlı erkekli süslüsü rüküşü kravatlısı kibarı efendi olmaya çalışanı kendine değişik hava vermeye uğraşmış olanı var kadınların ve erkeklerin dünyası...

Birinci sınıf davetler ve diğer davetlerde sürekli gülen gülümseyen tipler. Masalarda bembeyaz peçeteler kadeh şeklinde su bardakları masaların ortasında taklit seramik vazoda mevsimine göre çiçekler. Diğer masalarda ızgaralar mezeler yarısı içilmiş yarısı duran ve illa da erkeğim havasında verilen pozlar. Rakı denince, sulusu erkek simgesi susuzu maço tiplemesi gibi bir imge çağrıştırıyor.

Kadınlarsa (Büğün veya Gönüldeş; Nurullah Ataç) bu günlere özel hava atma yarışındalar ve şu kahkahalar. Şuh değil. İçten değil. Bir başka ses kahkaha. Kahkahanın en yılan tıslaması var ve ister istemez kölece bağlılığın sembolü durumundalar. Şikayetçi değiller. Sanki ben yanımdaki erkeğin
karısı eşi can yoldaşı değilim de kölesiyim kuluyum gibi duruyorlar. Çünkü yanındaki erkek sulu rakı
içiyor cebi dolu ve altında arabası evi var ve bana bakmasa da olur ben eğlenmeme devam ederim
hangi kadın benim gibi şanslıdır. Kadındaki düşünce yapısı bu. Erkeğim öteki erkeklerle konuşsun
bıyıklarına bulaşan mezeleri silsin...

Öte yandan ablası erkek kardeşini koruyor. Bunun hanımı elindeki tüm paraları alıyor her hafta İZMİR'e gidiyor. İzmir de ne işi vardır bir kadının? Biz iki kişi dinlemedeyiz. Usumuzdan geçeni yine kendisi yanıtlıyor; kesin sevgilisi vardır. Hem zaten bir yıldır ayrılar. Yedi bitirdi kardeşimi. Allah da onu bitirsin. Bu da avuntusu ablasının...

Fotoğraflarda ufak burjuvanın hayali yatıyor. İnceliyorum. Çocuklar yok o fotoğraflarda. O fotoğraflar hep dışarda. Bir odanın bir mutfağın evdeki sıcak bir tebesümün izi yok. Ne var o
fotoğraflarda? Yuvarlak masalar uzun masalar birbirlerini tanımayan kadınlar erkekler bir kaç
arkadaşın kalabalık olsun diye davet ettiği tipler var. Bekliyorlar garsonların servis yapmasını. Karaciğer yağlanacak mide duvarına anason yayılacak soluktan rakı kokusu çıkacak ve şencik kahkaların arasında piyazlar pilakiler balık ızgaralar et yemekleri ve lavaşlar yenecek içilecek.

Öte yandan sevinilecek bir duygu içine düşerim. Şanslı mıyım? Evet. Çünkü zaten öyle bir fotoğrafta bulunmak fotoğrafçının biraz sağ biraz sol yapar mısınız demesini beklemektense
sıcak bir çayın eşliğinde sıcacık bir muhabbetin ortasında yalansız çıkarsız yaşamayı her zaman yeylerim...

19 Ocak 2012 3-4 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar