Havana'da Yağmur

Biliyorum, ölü aşklara verilmiş sözleri tutmak mecburiyetimiz yok. İstersek mezarlarına bile uğramayabiliriz. İşte bu yüzden paylaşıyorum satırlarımı seninle. Madem ki aşklar ölebiliyorlar, o zaman böylesine hortlayabilirler de, ben istemesem de.

Sessiz bir isyanı hiç kimse istemez.
Belki de çoktan unuttuğun bir mektubunun içinden düşüverdi satırların gözlerime.
Madem sen yazmışsın, niye sadece bana kalsın acılar, bak paylaşalım diyorum. Kötü günlerde birlik olmak lazımmış, bu sadece beraberliklerde mi geçerli, hakikat nedir?
Biliyorum, ölü aşklara verilmiş sözleri tutmak mecburiyetimiz yok. İstersek mezarlarına bile uğramayabiliriz. İşte bu yüzden paylaşıyorum satırlarımı seninle. Madem ki aşklar ölebiliyorlar, o zaman böylesine hortlayabilirler de, ben istemesem de.

"Bir ovada düşlüyorum kendimi çırılçıplak. Herkes bir yandan ateş ediyor bedenime,
delik deşik elimi attığım her yer ama düşmüyorum, dimdik duruyorum. Bacaklarımdan kanlar sızıyor, saçlarım uçuşuyor. Ayağımda çocukluktan kalan rugan ayakkabılarım."

Aslında hiç alınmıyorum bana bıraktığın yasa, benim hakikatlerimin sadece bir düş olduğunu ben baştan beri biliyorum. Bak! uzun zaman sonra da olsa, satır aralarında ortaya çıkıveriyor aşk içinde aşklar. İşin kötüsü insan üzerine alınıveriyor her güzel sözü, seviyorsa tabii. Biliyoruz ki ben manyak sevdim seni. Senden özür beklemiyorum. Dürüstlüğü öğrenmen yeterli.
Çocukluğunda giydiğin o rugan ayakkabılarını çoktan çıkardığını biliyorsun ve vurulmak o kadar kolay bir şey değil. İnan insanın saçlarının uçuştuğunu gördüğü bile olmuyor, olduğun yerden düşüveriyorsun, öğrenilmesi gereken bir şey değil vurulmak.
Sessiz bir isyanı hiç kimse istemez.
Bende istemiyorum.
Çiçeklerin Tanrısını okumuşsun ve bir sürü meraklı sorularınla karşımdasın bu saatte.
Hayvansın sen! diyeceğim ama bu bir iltifat olacak sana, vazgeçiyorum söylemekten.
Sana acı vermek istemiyorum. Çünkü insan birine acı çektirdiğinde, en çok kendisini hırpalıyor.
Bugün Havana´daki bu yağmur beni zaten yeterince hırpaladı, ıslanan şiirlerimi kurutmak biraz zor olacak. Bir de üzerine kan damlayan papatyalar var, en çokta onlara üzülüyorum.
Küba´da en yalnız adam benim bu gece, ne çok içtim ikimiz için.
Hakikaten ne çok içtim !
Ölü aşkları hortlattım, mektupları analize ediyorum, ıslak şiirler ve kanlı papatyalar. Susuyorum.
Nehir kenarına gidip biraz hava almak gerekiyor. Bu gidişle kendimi gerçekten Havana´da falan sanacağım.
Hakikat hiç te öyle değil.
Hakikat, çöken bu yağmurlu akşamüstü karanlığında, kaybedilmiş ( belki de hiç kazanılmamış)bir şeyleri hatırlamaktan ibaret.
Benimkisi sadece sessiz bir isyan.
Hakikat.
Sessiz bir isyanı hiç kimse istemez.
Ben de istemiyorum.
Hakikat her zaman aldatıcıdır, herkes bu yüzden yalan söyler ama Havana´da yağmur yağıyor, buna inanabilirsin...
Hani bir yaz akşamında seninle burada olacaktık?
Ne oldu bilmiyorum: ya çiçeklerim güzel değildi ya da tanrılar yerlerinde yoktular. Zaten hayatımda, dileklerimin tuttuğu vaki değildir.



 

06 Eylül 2021 2-3 dakika 6 denemesi var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (6)
  • 2 yıl önce

    Güzeldi yazınız, kutlarım kaleminizi Murat Bey

  • 2 yıl önce

    Kim bilir belki tanrıların eşref saatine rastlar dilekleriniz an gelir Kutlarım Murat bey

  • Tebrik ederim Murat Bey. Güzel geçsin gününüz. 🍀