Hayat Kırkında Başlar

Bu konuyu nasıl ele alacağımı bilmiyorum,her şey değiştiği için yaş algılarımız da değişti,eskiden kırk yaşında denilince akıllara hep şu gelirdi: " Evli barklı,çoluklu çocuklu,saçı sakalı ağarmış,işinde gücünde,hem zihinsel hem bedensel gelişimini tamamlamış,eğitim -öğretim hayatı çoktan bitmiş,kariyerinin zirvesinde olan kişi." Çocukluğumda bu yaştaki kimselere "amca"derdik onlar da sevinirlerdi,şimdikiler küfür edilmişçesine ters ters yüzümüze bakıyor.

Hayat kırkından sonra başlıyor dememin sebepleri var,soruyorum:

"Evli misiniz?" "Henüz düşünmüyorum." diye cevap veriyor sanki on sekiz yaşında.

"Tahsil durumunuz nedir?" diye soruyorum, iki üniversiteden mezun olduğunu söyleyip ekliyor:

"Bahar döneminde yüksek lisans düşünüyorum."

Yaptığı işi kendisine yakıştıramadığını,maaşının düşük olduğunu ve yeni işe atılıp zengin olacağını söylüyor.

Bir kısmının mesleği bile yok...

Hatta bir kısmının hayali bile yok...

Gece -gündüz harıl harıl ders çalışıp atama bekleyenlerin hali ise içler acısı...

Ve kendi kabuğuna çekilip kimseyle iletişim kuramamak, motivasyon sorunu,sorumluluk almaktan kaçınma,agresif hareketler,dikkat etsikliği,her şeye bir boşvermişlik,gereksiz yere küsmeler ve kırılmalar gibi ergenlerde görülen psikolojik belirtiler...

Bilimsel yönden bir açıklaması var mıdır,bilmiyorum ama sanki çocukluktan kurtulamıyormuşuz gibime geliyor:çocuk anneler,çocuk babalar,çocuk kocalar,çocuk hanımlar,çocuk arkadaşlar,çocuk işçiler,çocuk şoförler...

Olgunluk yaşı olarak bilinen bu yaşlar sanki ergenlik yaşıymış gibi geliyor bana,böyle düşünmek teselli olmamıza yeter ne de olsa az yaş değil,ömrümüzün ortası...

03 Mayıs 2025 1-2 dakika 268 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • Çünkü onların da anne babaları küsüyordu muhtemelen. Toplumumuzda naz ve küsmek kültürel bir aktarım gibi kabul görmekte maalesef. Eskiden daha da yoğundu ama geniş ailenin içinde bir şekilde halloluyordu sorunlar. Gençlik hayalsizliğinde haklı biraz da. Bu çağda maddiyat en ön planda. Gelecek kaygısı ve güvensizlik de bu yarışta zirvede yine. Doğruluk payı olan ve fakat yaşadığımız çağı düşününce zaman zaman hak verdiğim gerçekleri dile getirmişsiniz. Tebrik ediyorum.